Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك ستقول هذا |
Spence Böyle diyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرنى سبنس أنك ستقول هذا |
Böyle diyeceğini biliyordum. Niye karşısın? | Open Subtitles | كنت أعرف إنك ستقول ذلك ومع ذلك لا أعرف لماذا أنت تعترض |
Böyle diyeceğini anlamıştım. | Open Subtitles | لعلمك، توقّعتُ أنّك ستقول ذلك. |
Ben de Böyle diyeceğini düşündüğüm için kibarca reddettim. | Open Subtitles | لقد توقعت بانك ستقولين هذا لذا رفضت ذلك بتهذيب |
Böyle diyeceğini tahmin etmiştim. | Open Subtitles | حسنا,اعتقدتك ستقولي هذا.. |
Sağ ol anne. Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | . شكراً يا أمي, علمت أنكِ ستقولين ذلك |
Böyle diyeceğini de söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال لى أنك ستقول هذا أيضا |
Böyle diyeceğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد ظنت بأنك ستقول هذا |
Böyle diyeceğini biliyorduk. | Open Subtitles | لقد تخيلنا أنك ستقول هذا |
Böyle diyeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | توقعت أنك ستقول هذا |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك ستقول هذا |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك ستقول هذا. |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنك كنت ستقول ذلك |
Böyle diyeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اعلم انك ستقول ذلك |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنك ستقول ذلك |
Böyle diyeceğini bildiğim için bunları sana söylemedim. | Open Subtitles | أترين، علمتُ بأنّكِ ستقولين هذا لهذا لم أخبركِ. |
Söyledi, Böyle diyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد فعلت ؛ لقد قال بأن ستقولين هذا |
Böyle diyeceğini biliyordum. Al. | Open Subtitles | أعتقدت أنكِ ستقولين هذا |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أشعر أنّكِ ستقولي هذا |
- O da Böyle diyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | هذا صحيح . لقد أخبرني بأنك ستقولين ذلك |
Böyle diyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستقولين ذلك. واصلي. |