Bu çipler işte böyle görünüyor, ve bu kırmızı noktalar da aslında virüsten gelen sinyaller. | TED | هكذا تبدو واحدة من هذه الشرائح في الحقيقة و بالفعل فهذه البقع الحمراء تدّل على تشكّل الفيروس |
Anna'nın 2003 yılında Yahudi olmayı anlatması böyle görünüyor. | Open Subtitles | هكذا تبدو آنا عندما تخبرني عن كونها يهودية في عام 2003م |
2003 yılında "Seni seviyorum" dediğinde böyle görünüyor. | Open Subtitles | هكذا تبدو عندما تقول, "أحبك"، في عام 2003 |
Kazıda zor bir görevimiz var: Saha genelde böyle görünüyor. | TED | لذلك، نحن نواحهه تحديًا أثناء الحفر: في كثير من الأحيان تبدو هكذا. |
En sevdiğim takımyıldız, Lyra, Manhattan'dan şimdi böyle görünüyor. | TED | أفضل كوكبة للنجوم عندي هي القيثارة، تبدو هكذا من منطقة مانهاتن في نيويورك. |
Buraya kaç kez gelirsem geleyim hep böyle görünüyor. Yani kehanet yanlıştı. | Open Subtitles | في كل مرة آت بها إليه يبدو هكذا النبوءة خاطئة |
Bir yağmur ormanı, üzerinden sıcak hava balonuyla uçarken böyle görünüyor. | TED | هذه هي ما تبدو عليه الغابة الممطرة بينما كنا نمر من فوقها في داخل بالون طائر |
o kadar korkak oluyoruz. Günümüzde politika böyle görünüyor. | TED | كلما نكون أكثر خوفاً . هذا ما تبدو عليه السياسة اليوم . |
İşte Katie sabahları böyle görünüyor. | Open Subtitles | هكذا تبدو كايتي في الصباح |
Altmış milyon dolar, böyle görünüyor demek ki. | Open Subtitles | إذن هكذا تبدو 60 مليون دولار؟ |
Güneş böyle görünüyor, yıldızlar, doğa... | Open Subtitles | هكذا تبدو الشمس، .... والنجوم، الطبيعة |
Serverlar işte böyle görünüyor. | Open Subtitles | هكذا تبدو السيرفرات |
Yani 14 yıl böyle görünüyor. | Open Subtitles | إذن هكذا تبدو أربعة عشر عاما |
Demek kurt adam ısırığı böyle görünüyor. | Open Subtitles | إذاً هكذا تبدو عضّة (المذؤوب) -أجل |
Demek kurt adam ısırığı böyle görünüyor. | Open Subtitles | إذاً هكذا تبدو عضّة (المذؤوب). |
Onları ise dikey kat mülkiyeti adı verilen binalara gönderiyorlar, bu binalar gerçekte böyle görünüyor. | TED | فنقلوهم لمساكن عمودية، والتي في الواقع تبدو هكذا. |
Eğer bizim kanımız böyle görünüyorsa mesela ve Cylonların kanı böyle görünüyor. | Open Subtitles | إذا كانت دمائنا تبدو هكذا على سبيل المثال |
Linda nın hastalığı, birçok kadının hastalığında olduğu gibi, böyle görünüyor. | TED | مرض "ليندا" كمرض العديد من النساء يبدو هكذا. |
Ne zamandan beri eroin böyle görünüyor? | Open Subtitles | هيروين منذ متى الهيروين يبدو هكذا ؟ |
İşte böyle görünüyor. Yüzlerce kan damarı, yaranın ortasında büyüyor. | TED | وهذا هو ما تبدو عليه في الحقيقة. مئات من الأوعية الدموية تنمو جميعها و تتجه إلى منتصف الجرح. |
Bu şimdi böyle görünüyor. | Open Subtitles | هذا ما تبدو عليه الآن. |