"böyle yaşamak" - ترجمة من تركي إلى عربي

• العيش هكذا
• أعيش هكذا
• يعيش هكذا

Evimdeki pencereler, kurşun geçirmez camla mühürlenmiş durumda. Böyle yaşamak istemiyorum.
النوافذ في منزلي محمية بزجاج مضاد للرصاص، لا أريد العيش هكذا

Ona hakkettiği gibi davranmalıydın o zaman Böyle yaşamak zorunda kalmazdık.
يجب عليكِ جعله يعطينا ما نستحقه حتى لا يكون علينا العيش هكذا

Böyle konularda bazı sınırlar yaparak bu sınırları geçmeyeceğimize emin olarak sorumluluk almayacağımızı düşünerek çok fazla zaman geçirdik ve ben artık Böyle yaşamak istemiyorum.
قضينا الكثير من الوقت في خلق هذهِ الحدود ونتأكد من أن لا نقتصر في مسؤوليتنا ولا أريد العيش هكذا بعد الآن

"Sevgili dostum, hep Böyle yaşamak isterdim."
صديقتي العزيزة، بإمكاني أن أعيش هكذا للأبد

Ve evet, kimse Böyle yaşamak olmalıdır.
و نعم، لا أحد يجب أن يعيش هكذا.

Böyle yaşamak için mi hayatını riske ederek Kuzey'den kaçtın?
هل هربت من كوريا الشمالية مخاطراً بحياتك حتى تتمكن من العيش هكذا ؟

Sanki Böyle yaşamak zorunda olmadığının farkında değilmişsin gibi.
الأمر مثل , أنك لا تعين أنه ليس عليكِ العيش هكذا

Böyle yaşamak zorunda olmadığını sana her defasında söylüyorum.
كل مرة أخبركِ ذلك، لستِ مجبرة على العيش هكذا

Böyle yaşamak zorunda değilsin fazla uzun sürmez.
لن يكون هنالك داع لاستمرارك في العيش هكذا لوقت أطول

Gerçekten Böyle yaşamak istediğimi mi sanıyorsun?
هل تريدني حقاً أريد العيش هكذا ؟

Evden aniden gitmek işinden vazgeçip, Böyle yaşamak...
... مغاردتك للبيت بغتة التخلي عن عملك، العيش هكذا

Böyle yaşamak utanç vericiyse ben rezilin tekiyim.
...إذا كان العيش هكذا محرجاً أنا محرجٌ الآن بالفعل

Böyle yaşamak zorunda olduğum gerçeğinden.
حقيقة أنه يجب علي العيش هكذا

Doğru olanı yap. Hayatının geri kalanında Böyle yaşamak mı istiyorsun?
أتريد العيش هكذا طوال حياتك ؟

Evet. Aynen Böyle yaşamak istiyorum.
نعم أريد العيش هكذا بالضبط

Artık Böyle yaşamak istiyorum.
أريد العيش هكذا

Şimdi bulmak istediğim kişiyi bulup söylemek istediklerimi söylemek ve hayatımı Böyle yaşamak istiyorum.
الآن، أنا سأجد الشخص الذي أريد أن أجده ، و قول ما أريد أن... أريد أن أعيش هكذا

Artık Böyle yaşamak istemiyorum.
-أنا لا أريد أن أعيش هكذا أكثر من ذالك

Ben Böyle yaşamak istemiyorum.
لا أريد أن أعيش هكذا