Böylelikle içebilirsiniz, takılırsınız ve endişelenecek bir şey de olmaz. Hayır. | Open Subtitles | ,بهذه الطريقة بوسعكم أن تشربوا وتتسكّعوا دون أن تقلقوا من شيء |
Hem Böylelikle bütün kitaplarınız başkan yardımcısı tarafından imzalanmış olur. | Open Subtitles | بهذه الطريقة, كل كتبك ستكون موقعة من قبل نائبة الرئيس |
Böylelikle tüm bir dizi gelişmekte olan yeni anlam var ve yine de bir şeylerin yolunda olmadığını düşünmesi kolay. | TED | لذا لدينا بطارية كاملة للإنشاءات الجديدة التي تتطور، وحتى الآن فمن السهل أن يفكر، حسنا، لا يزال هناك شيءٌ خاطئ. |
Böylelikle, biz kumu kumtaşına çevirmenin bir yoluna sahip oluruz ve sonra bu yaşanabilir boşluklari çöl tepelerinin içinde yapabiliriz. | TED | لذلك ، فنحن لدينا طريقة لتحويل الرمال إلى أحجار رملية ومن ثم إنشاء تلك الأماكن القابلة للسكن داخل تلك الكثبان |
Böylelikle dikkati manipüle edebiliyoruz ve bizim dediklerimizi yapıp yapmadıklarını teyit ediyoruz. | TED | ويمكننا بتلك الطريقة أن نتلاعب بانتباهم وأن نتأكد أن المشاركين ينفذون بالفعل ما نقوله. |
Böylece ceket eskidiğinde tek yapmamız gereken kılçığı kaldırmak, Böylelikle kumaşa çok daha hızlı ve kolayca ulaşabiliriz. | TED | وهكذا في نهاية عمر السُترة، كل ما عليك هو إزالة هيكلها وبذلك ينفصل القماش عنها أسرع وأسهل من ذي قبل. |
Vaiz, ekstra uzun bir vaaz vermişti, ve Böylelikle dalgalar çarptığında hala tehlikeden uzak bir yerdeydiler. | TED | وألقى الخطيب عظة طويلة للغاية, وبالتالي كانوا بعيدين عن الضرر عندما عتت الأمواج. |
Böylelikle herkes sarsıntı yaratacak büyük bir skandal bekleyecek | Open Subtitles | وبهذه الطريقة ، سيفترض الجميع ..بأن هناك خطب جلل أو ..فضيحة هائلة ستخرج مثل |
Böylelikle iki kez yapacaksın bunu. Hem cebine hem kalbine. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ستكسره مرتين مرة في مادياته والأخرى في عواطفه |
Böylelikle atlıları şaşırtabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة سنتمكن لأخذ الخيول على فاجأة. |
Böylelikle bebeklikten 7 yaşına geçebiliyor. | Open Subtitles | بهذه الطريقة أمكنه التحول من طفل إلى ابن سبع سنوات في يوم واحد |
Böylelikle, tetikte ve atik olacaksın. Anlaştık mı? | Open Subtitles | بهذه الطريقة سأبقيك متيقظاً و مستعداً موافق ؟ |
O yüzden şimdi burada, bu kadının mektubunu beraber düzenleyelim istiyorum Böylelikle, hikâyelerimizi gözden geçirip nasıl düzenleyebileceğimizi görelim. | TED | لذا ما أريد فعله هو أنني أريد كتابة رسالة تلك المرأة مع بعضنا، الآن، لأريكم أنه يمكننا مراجعة قصصنا. |
Böylelikle gelecek balık avı sezonu başladığında, körfez normale dönmüş olacak. | Open Subtitles | لذا ، عندما يبدأ موسم الصيد القادم سترجع المنطقة إلى طبيعتها |
Böylelikle bir güç geribildiriminde bulunabiliyor. | TED | ويقوم بتوليد اشارات إرتجاعية .. ويتحرك تبعاً لذلك |
Böylelikle burada bu şeyin olduğunu farkettik. | TED | لذلك نحن أدركنا فجأة أن هناك هذا الشيء. |
Böylelikle, neye nerede bakacağımızı tam olarak bileceğiz. | Open Subtitles | بتلك الطريقة سنعرف بالضبط اي منطقة بحثنا فيها وأين |
Böylelikle beynin işlevlerini haritalayabilirsiniz ve sonrasında bağlantıların bahsi geçen işlevin oluşumunda nasıl bir etkisinin olduğunu bulursunuz. | TED | وبذلك تستطيع تحديد الوظيفة لمنطقة وثم معرفة ما تفعل الدورة لتنتج هذه الوظيفة بالتحديد |
Böylelikle Yoksul Halk Kampanyasından Çocuk Savunma Fonu doğdu. | TED | ولذلك فصندوق الدفاع عن الأطفال كان نتاج حملة الناس الفقراء. |
Böylelikle Andy, haftada bir mektup yazmaya başladı aynen dediği gibi. | Open Subtitles | و هكذا بدأ أندى يكتب خطابا كل أسبوع تماما كما قال |
Size bir kulaklık verecek, Böylelikle konuşmaları dinleyebilirsiniz. | Open Subtitles | سيعطيك زوج سماعات حتى تتمكن من متابعة الحوار |
Cep telefonumu çantasına koydum, Böylelikle onu GPS'den izleyebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد دسستُ هاتفي الخليويّ بملابسه لتتمكن من تعقبه بنظام تحديد المواقع |
Böylelikle arızanın tam olarak nerede olduğunu bulabilecektim. | Open Subtitles | كي أتمكن من تحديد بالضبط ما تسبب في عطل. |
Böylelikle kıçınız yanmazdı. | Open Subtitles | حتى نتمكن من المكوث داخل الحفر دون أن تحترق أجسادنا |
Sayın Hakim, savunma şiddetle itiraz ediyor ve 802 müzakeresi öneriyor ki Böylelikle itiraz kararını vermeden önce, Sayın Hakim görüşmeyi dinleme fırsatı yakalayabilir. | Open Subtitles | سيادة القاضي، الدفاع يعترض بشدة و يطلب عقد مؤتمر خاص حتى يتمكن سيادته من سماع المناقشة قبل الحكم على الاعتراض |
Böylelikle yeni Pyramid için ilk sırayı kapmış olacağım. Psst. | Open Subtitles | حتى أتمكن أن أكون الأولى في الصف لأجل الهرم الجديد |