Ama ekonomi doktoram ve 5,1 milyar dolarlık bir bütçeyi yönetmem yönetici vasıflarını karşıladığım anlamına geliyormuş demek ki. | Open Subtitles | لكن الدكتوراه خاصتي بالإقتصاد وخبرتي بإدارة ميزانية تُقدَّر بـ5.1 مليار دولار عنَت أنني أناسِب إحتياجاتِهم. |
Eyalet bütçeyi kıstığından beri kimse öyle oturmuyor. | Open Subtitles | منذ انخفاض ميزانية الولايــة، لا أحد يستطيع فقط الجلوس. |
Ama ekonomi doktoram ve 5,1 milyar dolarlık bir bütçeyi yönetmem yönetici vasıflarını karşıladığım anlamına geliyormuş demek ki. | Open Subtitles | لكن الدكتوراه خاصتي بالإقتصاد وخبرتي بإدارة ميزانية تُقدَّر بـ5.1 مليار دولار عنَت أنني أناسِب إحتياجاتِهم. |
Önerge imzalarım, yönetmelikleri onaylarım, ek bütçeyi ibraz ederim. | Open Subtitles | علي أن أوقع على القرارات , أوافق على المعاملات أعتمد الميزانيات |
Bana tam bütçeyi getirebilir misin, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنك اعطائى الميزانيه الكامله من فضلك |
Yönetim kurulu neden yeni bütçeyi sunmadığınızı bilmek istiyor. | Open Subtitles | الإدارة تريد أن تعرف لماذا لم تقدّم الميزانيّة الجديدة؟ |
Buna rağmen, senaryo ve bütçeyi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | ولكن على الرغم من ذلك أريد سيناريو الفيلم وميزانيته |
-Eğer Tok'ra'ya sorarsak... -Binbaşı Davis, bütçeyi hazırladınız mı? | Open Subtitles | لو طلبنا من التوك-رع ميجور دافيس ، هل أعددت ميزانية ملائمة ؟ |
Festival için gerekli olan bütçeyi, kendi bölgesinin bütçesinden karşılayacağını söyledi. | Open Subtitles | وقد طلب ان توضع ميزانية مستقلة للاحتفال |
- Bir milyon dolarlık bütçeyi ikiye böleceğim. | Open Subtitles | هذا قد يتحقق ..... سأقسم ميزانية المليون دولار انتظر انتظر.. |
470 kişilik bütçeyi 47 kişinin hizmeti için kullan. | Open Subtitles | استخدم ميزانية 470 لخدمة 47 شخصا |
Ve bütçeyi hainlere göre kurardın. | Open Subtitles | هل تستحق الدنمارك ميزانية... ...عن طريق استجدائك من الخونة؟ |
Bu kadar bütçeyi nereden bulduk biz? | Open Subtitles | لا أصدق أن ميزانية الفيلم سمحت بهذا |
Önerge imzalarım, yönetmelikleri onaylarım, ek bütçeyi ibraz ederim. | Open Subtitles | علي أن أوقع على القرارات , أوافق على المعاملات أعتمد الميزانيات |
Ve hala, bana yaptırdığınız tek şey masabaşı işleri, ve... bütçeyi ayarlamak | Open Subtitles | وعلى الرغم من ذلك كل ما تريدون مني فعله هو الجلوس خلف مكتب وملء الميزانيات |
Tamam, haydi konuşalım. bütçeyi konuşalım. | Open Subtitles | نعم , دعنى نتكلم عنها دعنى نتكلم عن الميزانيه |
Çok pahalı ve.... ...henüz gerekli bütçeyi alamadık. | Open Subtitles | "إنّه مكلّف جدًّا" "كما أنّنا لم نحصل على موافقة الميزانيّة من اللجنة الماليّة بعد" |
Buna rağmen, senaryo ve bütçeyi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | ولكن على الرغم من ذلك أريد سيناريو الفيلم وميزانيته |
Bu ön onaylı projeye gerekli bütçeyi ayır. | Open Subtitles | إعتبر أي متطلبات لميزانية المشروع مُوافَقْ عليها مقدماً |
Eğer bize bütçeyi sorarlarsa, hesapları o biliyor. | Open Subtitles | إذا سألونا عن الميزانية فهو المُحاسِب علينا أن نضع |
Ah, bütçeyi düşünürsek bu nasıl soruları cevaplar bilemiyorum. | Open Subtitles | لا زلت غير متأكد كيف ان الاجابات على الاسئلة لها علاقة بالميزانية |
bütçeyi. aştığımızı biliyorum ama farkı ben karşılayacağım. | Open Subtitles | أوه، الآن، يَستمعُ. أُدركُ بأنّنا قليلاً على الميزانيةِ أَعِدُ، أنا سَأَرتفعُ الإختلاف بنفسي. |
Neyse, bütçeyi zamanında hallettik, her şey tamam. | Open Subtitles | لقد انهينا المزانية في الوقت المحدد اذا كل شيء يجري على نحوٍ جيد |