Kardeşim, bütün belgeleri halletti ama sen gitmek istemedin. | Open Subtitles | لقد أنهى أخي كل الأوراق التي تجعله كفيلنا ولكنك لم ترد أن تغادر |
İki buçuk saattir. Yorgundun sanırım. Yatakla ilgili bütün belgeleri hazırladım. | Open Subtitles | لساعتين و نصف , لابد و أنك كنت مرهقة كل الأوراق جاهزة , أخبريني فقط متى نوصله لمنزلكم |
Kredi için gereken bütün belgeleri hazırladım ama açıkcası biraz gerginim. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد حصلت على كل الأوراق لموظف القروض، لكن , يجب أن اعترف انا متوترة بعض الشئ |
bütün belgeleri Profesör Mok'a verilmek üzere hazırla. | Open Subtitles | خذ كل الوثائق التى اعطاها لي الأستاذ موك |
Olması gerekiyordu. Bana elindeki bütün belgeleri verecekti fakat sonra öldü. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تعطيني كل الوثائق لكنها ماتت. |
Geldiğimizde oradaki bütün belgeleri yakmıştı. | Open Subtitles | انتهى من حرق جميع الوثائق الموجودة بالمكان. |
Alan hizmetlerinde bütün belgeleri doldurdum, onlar da olur dedi. | Open Subtitles | أجل، ملأت كل الأوراق بما يكفي ورحبوا بذلك. |
bütün belgeleri halletti. | Open Subtitles | كانت عنده كل الأوراق |
Moskowitz ve Gibson o toplantıyla ilgili bütün belgeleri mahkemeye götürüp hepsini saklamayı başarmışlar. | Open Subtitles | استدعى موسكوفيتش وغيبسون كل الوثائق التي لها صلة بذلك الاجتماع وتمكنوا من كشف الشيء المهم |
bütün belgeleri dikkatle inceleyin! | Open Subtitles | تعاملوا بحرص مع كل الوثائق |
Size yemin ederim, avukatım bütün belgeleri inceledi ve bunun sağlam bir yatırım olduğuna kanaat getirdi. | Open Subtitles | أقسم لكما، راجع محاميّ جميع الوثائق وأكّد لي أنّه استثمار آمن. |
Dashrath de bu ofiste çalışırken bütün belgeleri dağıtırdı. | Open Subtitles | Dashrath تستخدم أيضا ل مبعثر جميع الوثائق .. .. بينما كان يعمل في هذا المكتب. |