Üzgünüm ama Bütün haftasonu çalışmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا آسف، إنّما... يجب أن أعمل طوال نهاية الأسبوع. |
- Bütün haftasonu buradayım. | Open Subtitles | - سأكون متواجد هنا طوال نهاية الأسبوع - |
Bütün haftasonu kamp alanında kalacağımızı sanıyorsa sana şimdiden söylüyorum, Brooklyn'e geri döneriz. | Open Subtitles | سوف أخبرك في الحال, نحن عائدات مباشرة الى (بروكلين) أذا كانت تظن أننا سنبقى في مخيم لعين طوال نهاية الأسبوع. |
Onu Bütün haftasonu yalnız bırakamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني تركه وحيداً طوال العطلة. |
Onu Bütün haftasonu yalnız bırakamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني تركه وحيداً طوال العطلة. |
Reese, Bütün haftasonu hiçbir şey yapamadık. | Open Subtitles | ريس، لم نستطع فعل أي شيء طوال عطلة نهاية الأسبوع. |
Şey, Bütün haftasonu da dolgun sosis gibi gözükmek istemem. | Open Subtitles | حسنا , أنا لا أريد أن أبدو كالسجق المحشو طوال عطلة نهاية الأسبوع. |