En iyisi Kaptan'a gidip ona bütün hikayeyi anlatmak. | Open Subtitles | افعله هو الذهاب الى القائد واخبره القصة كاملة. |
bütün hikayeyi biliyorum. | Open Subtitles | إجراءاتك الخاصة باستخدام سياستك الخارجية؟ أنا أعلم القصة كاملة أنت لا تعلم شيئاً |
Bu hayatımda kutladığım en büyük bayram. Haydi gel de bütün hikayeyi anlat bize. | Open Subtitles | هذا اليوم للاحتفال بالرب تعالى و اقصص علينا القصة بأكملها |
Şey, bu gurur duyulacak bir şey değil, evlat... ama sen bize bütün hikayeyi anlattın... ve o sana fazla seçenek bırakmamış. | Open Subtitles | حسناً إنه لاشيءَ لنفخر به ، يابني ولكنكَ أخبرتنا القصة بأكملها ولكنهُ لم يعطكَ الكثير من الخيارات |
Kamptan ayrılışımızdan itibaren yaşadığımız her şeyi anlattım; bütün hikayeyi. | Open Subtitles | و قصصت عليه القصة كلها بينما نحن عائدون للمخيم قلت له القصة كاملة لما حدث |
Ve sonra Lily ona bütün hikayeyi anlatmış. | Open Subtitles | و بعد ذلك ليلي اخبرتها كل القصة |
Bak,bütün hikayeyi bilmiyorum ama bizim dedektiflik işi sonrası ve karakol ziyaretimizde. | Open Subtitles | اسمعي, أنا لاأعرف القصة الكاملة ولكن بعد عملنا الجنائي وزيارتنا لمركز الشرطة |
Bazen bütün hikayeyi bilmemen daha iyidir. | Open Subtitles | حسناً, أنت تعلمين, أحياناً من الأفضل ألا تعلمين القصة كاملة |
Korkarım ki bu sefer bütün hikayeyi bize anlatman gerekiyor. Sadece seni hayatta tutmaya yetecek kadar olan kısmını değil. | Open Subtitles | أخاف أن أخبرك أننا نريد سمع القصة كاملة وليس القليل منها حتى تعيش |
Hala bütün hikayeyi bilmiyor değil mi? Hayır. | Open Subtitles | هو مازال لا يعرف القصة كاملة , صحيح؟ |
Eğer sakıncası yoksa, bütün hikayeyi duymaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لولمتمانعين, أريد أن أسمع القصة كاملة |
Bu doğru. yani bütün hikayeyi biliyorsunuz. | Open Subtitles | أجل هذه الحقيقة. وأنتم تعرفون القصة بأكملها الآن |
- Basının bütün hikayeyi alamaması ilk kez olmalı. | Open Subtitles | ويجب أن تكون هذه المرة الأولى لصحيفة التي لم تحصل على القصة بأكملها. |
bütün hikayeyi bilmiyorsun. Ona neden bu kadar güveniyorsun? | Open Subtitles | لستَ تعرف القصة بأكملها ولهذا السبب تـثـق به |
Ama şunu söyleyeyim bütün hikayeyi bilmiyorsun hatta yarısını bile değil. | Open Subtitles | ولكن ما اريد قوله انت لا تعرف القصة كلها ولا حتى القليل منها |
Her şeyi bildiğini sanıyorsun ama bütün hikayeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | تظن انك تعرف الكتير , لكن انت لا تعرف القصة كلها |
Ama sesinde bir tuhaflık vardı, sanki bana bütün hikayeyi anlatmıyor gibiydi. | Open Subtitles | لكن كان ثمة شيء في صوته، كما لو أنه لم يخبرني القصة كلها |
Detweiler bütün hikayeyi öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | يريد ديتوايلر أن يعرف كل القصة. |
bütün hikayeyi bilmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن ندخل الى هناك ومعنا القصة الكاملة |
Bazen bize bütün hikayeyi anlatmazlar. | Open Subtitles | أحيانا لا أكون عارفا بالقصة كاملة |
Katie, bana kızgın olduğunu biliyorum, ama bütün hikayeyi bilmiyorsun. | Open Subtitles | (كايتي)، أعلم أنّكِ غاضبَة مني ولكنّك لا تعرفين القصّة كلها. |
Sermaye piyasası kurulunun incelemesini isteyip. Bütün hikâyeyi anlatır. | Open Subtitles | .او تشير الى تحري عن لجنة الأوراق المالية والبورصة .القصة بإكملها |
Kızın parmaklarında bulduğumuz boya, bütün hikayeyi anlatıyordu. | Open Subtitles | الطلاء الذي كان على أطراف أصابعها أخبرنا بالقصة كلها |