bütün insanlığın iyiliği için yapıldı. | Open Subtitles | كان من المفترض ان يكون هذا لصالح البشرية جمعاء. |
bütün insanlığın kaderi o adımdaymış gibi hissediyorduk. | Open Subtitles | أنه الشعور بأن مستقبل البشرية جمعاء مرتبط بخطوة واحدة |
Eğer bunun üstesinden gelemezsek bütün insanlığın hayatı tehlikeye girecek. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من السيطرة على هذا الشرير فسيعرض البشرية جمعاء إلى تهديد كبير |
Olimpos dağını Titanlaran eline verecekti ve karşılığında ona bütün insanlığın hükümdarlığı verilecekti. | Open Subtitles | وستسلم جبل أوليمبوس إلى أيدي جبابرة ". وفي المقابل، وقال انه سوف تعطى السيادة على البشرية جمعاء. |