ويكيبيديا

    "bütün o" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كل هؤلاء
        
    • كلّ تلك
        
    • كل أولئك
        
    • كل تلك
        
    • بكل تلك
        
    • كلّ ذلك
        
    • جميع تلك
        
    • كل هذه
        
    • بكل هذه
        
    • وكل تلك
        
    • كلّ أولئك
        
    • كُلّ تلك
        
    • جميع هؤلاء
        
    • كُل تلك
        
    • مع كل هذا
        
    Bütün o yumurtalar, kistler, bakteriler, virüsler... Hepsi bir gram insan dışkısı içinde bir yerden bir yere taşınabilirler. TED كل هذه الأمور مثل البيوض، الأكياس البكتيريا و الفيروسات ، كل هؤلاء ينتقلون في جرام واحد من البراز البشري.
    Yani UCW'ye gidiyorsun, Bütün o mezun öğrencilerle birlikte konferans salonuna oturuyorsun, ve, ne oluyor, sana mı asılıyorlar? Open Subtitles حسنا انت تزهبين الى الجامعه وتجلسى فى قاعه المحاضرات مع كل هؤلاء الطلبه وماذا بعد ذلك هل يكتشفو شخصيتك
    Orada olan Bütün o garip şeyler, beni biraz geriyor. Open Subtitles الوضعُ هنالك يجعلني متوتّراً بعض الشّيء كلّ تلك الأشياء الغريبة الّتي تطفو في الهواء
    Bütün o insanlar haklı olduklarını düşünüyorlarsa belki biz de onlarla gitmeliyiz! Open Subtitles اذا كان كل أولئك الناس يعتقدون انهم محقون فربما علينا اللحاق بهم و ليس بك
    Piliç, Bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. Open Subtitles لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة
    Böylece Bütün o hisleri bastırmak zorunda bırakıldı ve er ya da geç o hisler yayıldı. TED لذا كان عليه أن يدفع بكل تلك المشاعر تحت السطح، وكُبِتَت هذه المشاعر في النهاية.
    Bu öğleden sonraki Bütün o koşturmacandan olmalı. Open Subtitles لا بدّ وأن كان كلّ ذلك الركض الذي عملته بعد ظهر اليوم
    Bütün o arabaları bir-fit-kutunun içine koyduğunu düşün. Yoruldum sanırım. TED فكروا في جميع تلك السيارات إن وضعت في مربعك ذي طول قدم واحد. أعتقد أنني قد تعبت.
    Ama sen onun değil, Bütün o diğer kadınların peşinden gittin. Open Subtitles بأستثناء انك لم تذهب خلفها لقد ذهبت خلف كل هؤلاء النساء
    Bütün o insanlar neden şu an evimdeler bilmek ister misin? Open Subtitles هل تريدي أن تعرفي لماذا كل هؤلاء الناس في منزلي حالياً؟
    Bütün o hanımlar ve eğlence varken mi? Open Subtitles مع كل هؤلاء الآنسات و كل هؤلاء الفتيات ؟
    - Ve orada Bütün o Amerikalılara rastladınız değil mi? Open Subtitles ـ وكان ذلك في الوقت الذي قابلتما فيه كل هؤلاء الأمريكان؟
    Şey, sadece merak ediyordum, madam, acaba Bütün o Bay Brady'nin hayranları, film üzerine yazdıklarını okuyan şu insanlar, onu aradıklarında, telefonların listesini tutar mısınız? Open Subtitles حسناً كنت أتسائل كل هؤلاء المعجبين للسيد الذين يقرأون رواياته ويشاهدون أفلامه حين يتصلون به هل تحتفظون بقائمة سجلات ؟
    İkinci şovunu o şekilde kaçırman. Bütün o zavallı, hayal kırıklığına uğramış insan. Open Subtitles لقد تغيبت عن عرضك الثاني و جعلت كل هؤلاء الناس خائبون الآمل
    Bütün o yılları, kiminle geçirdiğini anlıyor musun? Open Subtitles هـل ترى من عشت معهـا كلّ تلك الأعـــوام؟
    Bir gün Bütün o kütükler üzerine düşüp az kalsın onu öldürdü derken ona hiç de yakışmayan genç bir kadınla geri döndü. Open Subtitles وذات يوم كلّ تلك الحمولة من الأشجار تسقط فوقه، كادت أن تقتله ويعـــود مع فتاة شـابة والتي لا تناسبه مُطلقــًا
    Bu bir komplo olsa, Bütün o insanlara yalan söyletmeleri gerekir. Open Subtitles إذا كانت مؤامرة فيجب أن يجعلوا كل أولئك الناس يكذبون
    Piliç Bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. Open Subtitles لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة
    Ona de ki, "Bütün o şamatayı al da Afrika'ya geri götür." Open Subtitles أخبره بأن يعود بكل تلك الضوضاء إلى أفريقيا
    Ama hip-hop seni balenin götüreceği yerlere götüremez. Bütün o gerçek dans eğitimi. Open Subtitles لكن الهيب هوب لا يستطيع أخذك من الباليه كلّ ذلك هو تدريب الرقص الحقيقي
    Evet, Bütün o harika küçük altın elmalara sahipti, ve Atlanta önde koşuyordu ve Hippomenes küçük bir altın elma yuvarlıyordu TED حسنا، كان لديه جميع تلك التفاحات الذهبيه الرائعه، كانت تتعداه، وكان يدحرج تفاحة ذهبية صغيرة.
    Charlie, Bütün o notları tutmak akıllıca mı? Open Subtitles تشارلي، هل تظن أنه من الذكاء أن تحتفظ بكل هذه المذكرات؟
    Gülümsüyorsun ve sanki Bütün o gürültü yok oluyor. Open Subtitles تبتسمين فحسب، وكل تلك الضوضاء تتلاشى بعيداً
    Ya Bütün o insanları başka biri öldürdüyse? Open Subtitles ماذا لو أنّ شخصًا آخر قتلَ كلّ أولئك الأشخاص ؟
    Bütün o duygular; suçululuk, öfke ve üzüntü var ya, Open Subtitles كما تعلمين، كُلّ تلك المشاعر من الشعور بالذنب والغضب والحزن؟
    Bütün o devleri bununla yakalayacaksın. - Hepsini mi? Open Subtitles ينبغي عليك ان تمسك جميع هؤلاء افراس البحر بواسطة هذه
    Bütün o silahlı çatışmalar ve at üzerinde kovalamacalar doğrusu başımı ağrıtıyor. Open Subtitles كُل تلك الأسلحة إطلاق الرصاص والركض على ظهور الجياد كل ذلك يصيبنى بصداع مخيف إنها أعمال لا تليق بالسادة
    Kazandığımız Bütün o paralarla dostum bir sürü uçak bileti alabiliriz. Open Subtitles اتعرف , مع كل هذا المال الذى صنعناه يارجل نستطيع ان نشترى العديد من تذاكر الطيران

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد