bütün suçlamalardan hüküm giydi; | Open Subtitles | و ثبت أنه مذنب في كل التهم المنسوبة إليه |
bütün suçlamalardan aklansın diyenler. | Open Subtitles | هؤلاء الذين يأيدون حذف كل التهم الموجهة للمتهم |
Vali bütün suçlamalardan aklanmış, kısa bir süre sonra yeniden seçilmiştir. | Open Subtitles | تمت تبرئة رئيس البلدية من كل التهم وأفرج عنه بعد عدة سنوات |
Hafifletici sebepler yüzünden biri hariç bütün suçlamalardan beraat ettiniz. | Open Subtitles | بسبب الظروف الأكيدة المخففة، فإنّ جميع التُّهم عدا تهمة أسقطت بإيجازٍ. |
- Konu Bay Rolfe'in bütün suçlamalardan aklanması. | Open Subtitles | هذا الأمر يتعلّق بتبرئة، -السيد (رولف) من جميع التُّهم . |
Seninle ben bir sonraki konuşmamızda, ben bütün suçlamalardan temize çıktıktan sonra, mahkeme merdivenlerinde duruyor olacağız. | Open Subtitles | ,في المرة القادمة التي نتحدث فيها مع بعضنا ساكون واقفا على درج المحكمة بعد ان اكون برأت من كل التهم الموجهة ضدي |
Seninle ben bir sonraki konuşmamızda, ben bütün suçlamalardan temize çıktıktan sonra, mahkeme merdivenlerinde duruyor olacağız. | Open Subtitles | ,في المرة القادمة التي نتحدث فيها مع بعضنا ساكون واقفا على درج المحكمة بعد ان اكون برأت من كل التهم الموجهة ضدي |
Bagman bütün suçlamalardan aklandı. | Open Subtitles | تبرئة محاسب فاسد من كل التهم -من هذا الشخص؟ |
bütün suçlamalardan beraat etti. | Open Subtitles | لقد تبرأ من كل التهم |
Bu sebeple Leonardo da Vinci'yi bütün suçlamalardan aklıyorum. | Open Subtitles | وبناءً عليه، أحكم بإسقاط كل التهم (الموجّهة لـ(ليوناردو دافينشي |
Franklin Irving'in bütün suçlamalardan ... temize çıktığı kararını almıştır. | Open Subtitles | ... (أن المتهم , (فرانك أيرفينغ برئ من كل التهم |
COSTA bütün suçlamalardan BERAAT ETTİ. | Open Subtitles | بُرئ "كوستا" من كل التهم |