ويكيبيديا

    "büyüdüğünü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يكبر
        
    • تكبر
        
    • ينمو
        
    • نشأت
        
    • ترعرعت
        
    • يكبرون
        
    • كبر
        
    • كبرتِ
        
    • نشأ
        
    • نضجت
        
    • تنضج
        
    • تربيت
        
    • تنمو
        
    • تكبرين
        
    • تَكْبرُ
        
    Ama torunumun oğlunun biraz büyüdüğünü görecek kadar yaşamak istiyorum. Open Subtitles ولكن أريد أن أعيش كفاية لأرى ابن حفيدي يكبر قليلًا
    Sanırım küçük kızımın büyüdüğünü kabullenmek benim için biraz zor. Open Subtitles يبدو أنه علي أن أتقبل فكرة أن فتاتي الصغيرة تكبر
    Senin aklın başka şeylerle meşgulken onun büyüdüğünü de biliyorum. Open Subtitles واعرف ان ابنك ينمو بينما انت مشغولة في امور اخرى
    Halk kütüphanelerini ziyaret ederek büyüdüğünü, bundan zevk aldığını söyledi. TED وقالت له أنها نشأت وهي تزور مكتبتها المحلية التي أحبتها.
    Dr. Bodnar törene geldi ve Ukrayna'da büyüdüğünü anlattı. TED الدكتورة بودنار أتت إلى المراسم وشرحت لنا أنها ترعرعت في أوكرانيا.
    Yerli kızların beyazlardan daha çabuk büyüdüğünü tahmin ediyorum. Open Subtitles أَحْسبُ ان البناتَ الهندياتَ يكبرون أسرعَ مِنْ البيضِ.
    Biricik bebeklerinin büyüdüğünü Çok uzaklardan izleyeceklerdi. Open Subtitles عليهم أن يراقبوا طفلهم الثمين يكبر من بعيد
    Onu bir süredir izlememiştim büyüdüğünü göremedim. Open Subtitles لنأستطيعأنأكون معه. حتي أراه و هو يكبر و يصبح رجلاً.
    Savaşmak istemediğimi biliyorsun. Oğlumun büyüdüğünü görmek istiyorum. Open Subtitles انك تعلمين اننى لا اريد ان اقاتل واننى اريد رؤية ولدى وهو يكبر
    Bununla birlikte küçük kızların ne kadar çabuk büyüdüğünü dikkate almadım. Open Subtitles ،مع ذلك هناك شيء تغاضيت عنه كيف لفتاة صغيرة أن تكبر بسرعة
    CIA'e girdiğimden beri bu haritanın sürekli büyüdüğünü gördüm. Open Subtitles منذ عملت بالمخابرات الأمريكية رأيت هذه الخريطة تكبر فقط
    Bir baba olarak, aile sahibi olmak ve bu ailenin büyüdüğünü görmek güzel bir şey. Open Subtitles بصفتى والد , إنه من المتعة الكبيرة أن أشاهد عائلتى تكبر بهذا الشكل.
    Ve gittiğim her yer, burası da dahil, yeni bir ahlaki açlığın büyüdüğünü hissediyorum. TED وفي كل مكان أذهب إليه بمافيه هنا في تيد أحس أن هناك جوع أخلاقي جديد أخذ ينمو
    - Ne? Olmaz, ona yemek vermem. Sadece yemek yiyince büyüdüğünü söylemiştin. Open Subtitles كلا لن اقوم بإطعامها أنت قلت بأنه ينمو عند الأكل
    Ama çiftlikte büyüdüğünü yazdığına göre ya bir kasaba kızıyla ya da bir sonraki avını bekleyen yaşlı biriyle buluşacaksın. Open Subtitles لكن أن تعترف أنّك نشأت بمزرعة، سيتيح لك إما موعداً مع فأر ريفي أو أسد أمريكي يبحث عن وجبته التالية.
    LA'da büyüdüğünü biliyorum, kimsenin orada büyüdüğünü sanmıyordum. Open Subtitles أعرف بأنّك ترعرعت في لوس أنجلوس ظننت لا أحد سيفعل
    Çocukları ve torunlarının büyüdüğünü gördü. Open Subtitles تخيل أن تعيش حياة طويلة ترى فيها اطفالك يكبرون
    Bir yerde oturuyorduk ve konuşuyorduk sonra nedense, küçük kardeşini düşünmeden duramadım ve ne kadar güzelki büyüdüğünü. Open Subtitles لكن كُنّا جالسين نتحدّث ولسبب ما لم أَستطع التوقّف عن التفكير بأَخيها الصغيرِ وكيف أصبح وسيماً عندما كبر
    Kim olduğunu bilmiyordun, neden hızlı büyüdüğünü, neden anneni hasta ettiğini, ve sana çok şanslı biri olduğunu anlatmıştım. Open Subtitles كنتِ حزينه ولم تعرفي لماذا لماذا كبرتِ بسرعه
    Konuyu değiştirmek için değil ama akıl almaz derecede çok bilgili bu da bize büyük ihtimalle yalnızlık içinde büyüdüğünü edebiyatın onun tek kaçış yolu olduğunu gösterir. Open Subtitles ليس بهدف تغيير الموضوع لكنه مثقف بشكل كبير مما يشير لنا الى انه نشأ في عزلة و كون الأدب هو مهربه الوحيد
    Ama özellikle de senin sonunda büyüdüğünü düşündüğü için mutlu. Open Subtitles ولكن بصفة خاصة لأنها تعتقد بأنك نضجت أخيرا
    Onunla uzun zamandır yazışıyoruz ve ondan resimlerini istedim böylece ne kadar büyüdüğünü görebilirdim. Open Subtitles كنت اراسلها لمدة كبيرة ثم طلبت منها الصور حتي أري كيف كنت تنضج.
    - Burada büyüdüğünü düşünmek biraz garip. Open Subtitles من الغريب اعتقاد انك تربيت هنا
    Okula geri döndüğünde arkasında bir gözün büyüdüğünü fark edemeyecekler. Open Subtitles في المدرسة الأطفال لن يلاحظوا أن عين ثالثة تنمو هناك
    Nasıl olur da bu kadar hızlı büyüdüğünü bana söylemezsin? Open Subtitles كيف لك ألا تخبريني بانك تكبرين بهذه السرعة؟
    Kızımın büyüdüğünü görmek isterdim. Open Subtitles اللَّهُ أعلَمُ أنا أردتُ الرُؤية بنتي الصغيرة تَكْبرُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد