Fakat primat türlerinin çok büyük çoğunluğu sıcak, tropik ormanlarda yaşarlar. | Open Subtitles | لكن الغالبية العظمى من أنواع الرئيسيات تعيش في غابات استوائية دافئة. |
Çocuk felci virüsü bulaşmış insanların büyük çoğunluğu hastalık adına herhangi bir işaret göstermemektedir. | TED | الغالبية العظمى من الأشخاص المصابين بمرض شلل الأطفال لا تظهر عليهم أية أعراض للمرض. |
Müslümanların büyük çoğunluğu için cihad, inanç için içsel bir mücadeledir. | TED | بالنسبة للغالبية العظمى من المسلمين المتدينين، الجهاد هو نضال داخلى للإيمان |
Hiç getirmiyor değil ama kârın büyük çoğunluğu senin cebine giriyor. | Open Subtitles | ليس بدون سبب، لكن معظم دخل هذا المهرجان يذهب لجيبك الخاصّ |
Anneler mesajı aldı ve annelerin büyük çoğunluğu anne sütü vermeye azmettiler fakat bir çoğu emzirme hedeflerine ulaşamıyor. | TED | استوعبت الأمهات الرسالة، وتتجه الأغلبية الساحقة من الأمهات إلى الإرضاع، ولكن الكثير منهن لا يحققن أهدافهن من الرضاعة الطبيعية. |
Örneğin; eczacılık alanında birçok yeni molekül geliştirildi ve büyük çoğunluğu Hindistan'da yapıldı. | TED | على سبيل المثال، في صناعة الدواء، العديد من الجزيئات يتم تطويرها، ولكن القسم الأكبر من هذا العمل يتم إرساله إلى الهند. |
İşin gerçeği, karşılaştığımız büyük çaplı felaketlerin büyük çoğunluğu bir bilginin gizli veya saklı olmasından doğmaz. | TED | في الواقع أن أغلب الكوارث الضخمة التي شهدناها نادرًا ما تأتي من معلومات سرية أو مخفية. |
1,85 boyundayım ve ve nişancıların büyük çoğunluğu silahlarını şu şekilde tutarlar. | Open Subtitles | فأنا بطول 6 أقدام و4 بوصات، ومعظم مطلقي النار يمسكون مسدّساتهم هكذا |
Sonuç olarak, kum tepelerinin büyük çoğunluğu kritik değerin civarında bir eğim açısına sahiptir, çökmeye yakındır. | TED | كنتيجة لذلك, الغالبية العظمى من الكثبان الرملية لها ميلان قريب من القيمة الحرجة, قريبة من الانهيار. |
Yine de belirtmek isterim ki o köprüde iletişime geçtiğimiz kişilerin büyük çoğunluğu intihar etmiyorlar. | TED | أريد أن أخبركم أيضاً ، أن الغالبية العظمى من الناس الذين نلتقيهم على ذلك الجسر لا يقدمون على الانتحار |
Yaşamlarının büyük çoğunluğu olan yaklaşık iki yılı, bu larva formunda geçirirler. | TED | إنها تقضي الغالبية العظمى من حياتها، التي تصل إلى عامين، في هذا الشكل اليرقي. |
Bu korkunç bir pay ama Müslüman aşırı tutucular tarafından öldürülen insanların büyük çoğunluğu Müslüman soyundandı. | TED | تلك حصيلة مروعة،لكن الغالبية العظمى كانوا من المسلمين، قتلوا من طرف المتطرفين الإسلاميين. |
Gördüğümüz şeylerin büyük çoğunluğu dijital saçmalıklar, fakat sonra bunu fark ettim. | Open Subtitles | معظم ما رأيناه كان مجرد هراء رقمى ولكنى بعد ذلك لاحظت هذا |
Tomrukçuluk işiyle uğraşanlara bakarsak bu bölgedeki erkeklerin büyük çoğunluğu bu tarife uyar. | Open Subtitles | بإستثناء,أنه بالنظر للمتطلبات البدنية لمهنة الحطاب فذلك الوصف سينطبق على معظم رجال المنطقة |
Kanıtlara göre, halka açık idam ve kafa kesmelerde izlemeye gelen insanların büyük çoğunluğu ya hevesliler ya da, en iyi ihtimalle, umursamazlar. | TED | وتشير الأدلة أنه على طول تاريخنا في تنفيذ عمليات قطع الرؤوس العامة والإعدامات العلنية، تكون الأغلبية الساحقة من الشعب الذين يأتون لرؤيتها إما متحمسين وإما لا مبالين، في أحسن الأحوال. |
Birleşik Devletler'deki polis merkezlerinin büyük çoğunluğu CompStat denen bir sistem kullanıyor. | TED | إن الأغلبية الساحقة من أقسام الشرطة عبر الولايات المتحدة تستعمل نظامًا يسمى CompStat. |
Bu tutuklamaların büyük çoğunluğu hafif kabahatler ve düşük seviye suçlar için, yüzde 70-80 kadarı. | TED | القسم الأكبر من هذه الاعتقالات هي جرائم بسيطة، مثل الجنح، 70 إلى 80%. |
İnsanların %80'inin işlerini sevmediği bir dünyada, bu odadakiler için geçerli olmasa da, insanların büyük çoğunluğu buna kayıtsız kalarak bizleri de kendimiz için önemli şeylerden alıkoyuyor. Bu yüzden çevremizi yönetmeyi öğrenmeliyiz | TED | ففي حالة الـ80% الذين لا يحبون عملهم، وذلك يعني النسبة الأكبر من الناس، ليس في هذه الغرفة، بل في كل مكان، يدفعوننا نحو التراخي ويمنعوننا من تحقيق ما نصبو إليه؛ لذا فإن علينا التعامل جيدًا مع محيطنا. |
Çinin büyük çoğunluğu General Chiang Kai Shek'in ... kontrolü altına girdi... | Open Subtitles | حينما كنت في تانزين أغلب الصين وقعت تحت سيطرة . .. الجنرال شيانك كاي شيك |
Yetişkin işçilerin büyük çoğunluğu kaçmayı başardı. | Open Subtitles | ومعظم العمال الناضجين هربوا |
Kaz yavrularının büyük çoğunluğu hala büyüyor. | Open Subtitles | الأغلبية الواسعة لفراخِ الوزّ ما زالَت تزدهرُ. |