ويكيبيديا

    "büyük ölçekli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • على نطاق واسع
        
    • واسعة النطاق
        
    • واسع النطاق
        
    İstediği buymuş, ...büyük ölçekli bir yıkım ile onun silahını yapmadıkları için, Open Subtitles هذا ما يريده تدمير على نطاق واسع لإثبات أن وزارة الدفاع الامريكية
    Kariyerimin başlarında, tam planlandığı gibi gitmeyen büyük ölçekli bir etkinliğe öncülük ettim. TED قدتُ في بواكير حياتي المهنية حدثاً على نطاق واسع لم يسر كما كان مخططاً له
    Şey... bundan daha karışık, efendim, ama sanırım büyük ölçekli bir teste hazırız. Open Subtitles انها معقدة أكثر بكثير من ذلك، سيدي، لكنني أعتقد أننا على استعداد لإجراء اختبار على نطاق واسع
    Ama tek bir hikâye, büyük ölçekli bir veri tarafından desteklenmiyorsa değersiz ve yanıltıcıdır. TED لكن القصة لوحدها لا معنى لها ومضللة مالم تكن مدعومة ببيانات واسعة النطاق
    Ancak büyük ölçekli bir verimiz olsa bile bu, hâlâ yeterli olmayabilir. TED لكن حتى لو كان لدينا بيانات واسعة النطاق قد لا يكون ذلك كافياً
    İlk büyük ölçekli antibiyotik kullanımı, geçen yüzyılın 50'li yılların başındaydı. TED كان أول استخدام واسع النطاق للمضادات الحيوية أوائل خمسينيات القرن الماضي.
    Bir toplumun cesaretini tümüyle kırmak için büyük ölçekli bir gösteri yapmak gerekir. Open Subtitles فلإحباط معنويات أمة بأكملها يتطلب الأمر استعراضاً عام على نطاق واسع
    büyük ölçekli kaynaklardan hortumluyor olmalı. Open Subtitles إنه يود الإستفادة بأكبر قدر من الموارد المُتاحة له على نطاق واسع
    "Email'lerde ve internet trafiğinde olan büyük ölçekli hükümet gözetimine uluslararası suç ve terörle savaşabilmek için izin verilmelidir." TED حسنًا، "مراقبة الحكومة على نطاق واسع للبريد الإلكتروني وحركة الإنترنت ينبغي أن تكون مسموحة كوسيلة لمحاربة الجريمة والإرهاب الدوليين."
    Bu ikisi büyük ölçekli yeniden yapılandırılabilir robotlara yönelik projelerdir. Bu robotlar 8 fit ve 12 fit uzunluğunda proteinleri temsil etmektedir. TED إذن هذه المشاريع هي روبوتات قابلة لإعادة التشكيل على نطاق واسع -- بروتينات بطول 8 أقدام و12 قدما.
    Ancak aynı zamanda müşterek bağlılık ve neyin insanların büyük ölçekli bir oyunda tıklamasına ve çalışmasına ve oynamasına ve bağlanmasına sebep olduğunu gözlemlemek için emsalsiz bir labaratuvar hakkında. TED لكنها أيضاً حول المشاركة الجماعيّة و حول المختبرات التي ليس لها مثيل لرصد ما الذي يجعل الناس يتحركون و يعملون و يلعبون و يشاركون على نطاق واسع في الألعاب.
    Müttefikler, sahil boyunu hem havadan hem denizden bloklamış büyük ölçekli bir tahliyeyi imkansız hale getirmişti. Open Subtitles الحصـار البحـرى والجـوى الـذى ..يفرضه الحلفاء على خط الساحل يجعل من أى عملية إجلاء ... على نطاق واسع أمراً مستحيلاً
    Tabii ki işbirliği her zaman hoş değildir. Tarih boyunca insanların yaptığı onca korkunç şey ki bazıları çok daha korkunç, tüm bunlar yine büyük ölçekli işbirliğine dayanır. TED بالطبع، ليس جميع أشكال التعاون محمودة؛ فجميع الأشياء الرهيبة التي قام الانسان بها عبر التاريخ -- والأمور الرهيبة التي لا زلنا نقوم بها -- جميع هذه الأمور استندت على عنصر التعاون على نطاق واسع جداً.
    Şimdi size evrenin nasıl oluştuğuna dair fikirlerimizi yansıtan büyük ölçekli bir simülasyon izleteceğim. Bu simülasyonda insanların binbir çabayla öğrenmeye çalıştığı ancak göründüğü üzere doğanın bunları zaten bildiği bazı oyun ve tasarım prensipleri kullanıldı. TED لذا ساستعرض عليكم نتائج محاكاة على نطاق واسع جدا ما نعتقد ما يمكن ان يكون عليه الكون، باستخدام في الواقع بعض مباديء اللعب والتصميم، التي، تعرفون، عمل البشر جاهدين لتعلمها، ولكن كما يبدو عرفتها الطبيعة منذ البداية.
    büyük ölçekli bakınca yok. Open Subtitles لأنه كذلك على نطاق واسع
    Beni araştırmaya sevk eden şey şu: Eğer insanların büyük ölçekli başarılarına bakarsanız, insanlığın tarihi açıdan beraber yaptıkları gerçekten büyük şeyler -- örneğin, Mısır piramitlarini ya da Panama Kanalını inşa etmek ya da Ay'a adam göndermek -- bunlarla ilgili garip bir gerçek var, ve bu da şu, bunların hepsi aynı sayıda insanla yapıldı. Çok garip; hepsi yaklaşık 100,000 insanla yapıldılar. TED فالسؤال الذي يحفز بحثي هو الاَتي اذا نظرتم الى مكتسبات البشرية على نطاق واسع تلك الاشياء الكبيرة حقا التي انجزتها البشرية مجتمعة في التاريخ على سبيل المثال ,بناء اهرامات مصر او قناة بنما او هبوط الانسان على القمر توجد حقيقة طريفة حولهم وهي ان جميعها أُنجزت تقريباً بنفس العدد من الأشخاص.. شيء غريب,جميعها أُنجزت بواسطة 100,000 شخص.
    Burada, bu tesislerde yetiştirdiğimiz, büyük ölçekli ve kendini idame ettiren sıtma sivrisinekleri kolonilerimiz var TED لدينا هنا مستعمرات واسعة النطاق ومكتفية ذاتية من بعوض الملاريا نقوم بتربيتها في هذه المنشآت.
    Eğer birinin büyük ölçekli bir suç örgütüyle ilişkili olduğundan şüpheleniliyorsa sahte kimliklerle gidip kapısını çalmak büyük önem taşır. Open Subtitles مؤسسة إجرامية واسعة النطاق الذهاب وطرق الباب مع بعض بعض الأدلة لبطاقات هوية مزورة هو مهم
    Reşit olmayan kızları çölde evlenmeye gönderdiği için mi Cologne'un büyük ölçekli bir operasyonu onaylamasını istiyorsunuz? Open Subtitles الآن تريد موافقة كولون على عملية واسعة النطاق لإرسالهم فتيات تحت السن القانوني ليتزوجو في الصحراء
    büyük ölçekli bir analiz yapabilirler ve bana bilgilerimi sadece anlaştığımız şekilde kullandıklarını gösteren şifrelenmiş bir kanıt temin edebilirler. TED يمكنهم عمل تحليل بيانات واسع النطاق وإعطائي إثباتا مشفرا باستخدامهم بياناتي بالطريقة التي اتفقنا عليها.
    B.F. Skinner gibi vizyon sahibi insanların peşinde tüm dünyadan gelen bilim adamları ve filozofların olduğu büyük ölçekli bir toplumsal araştırma topluluğunu düşlediler. Open Subtitles على خطى الأولياء مثل (ب.ف. سكينر).. ..تخيلا مجمع بحث مشترك واسع النطاق حيث يمكن للعلماء به و المفكرين في الكرة الأرضية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد