Büyük şehirlerde Teşkilat'ın zula yeri söylentilerini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت اشاعه أن الوكاله تضع مخابئ فى المدن الكبرى |
Bütün Büyük şehirlerde olaylar yaşandı | Open Subtitles | هناك حوادث في كل المدن الكبرى على الساحل الشرقي |
Büyük şehirlerde, örneğin Roma'da sağlık hizmetleri pek güçlü değildi. | Open Subtitles | المدن الكبيرة على غرار روما كانت تتميز بأنظمة صحية متدنية |
Buradaki ders şu kendi kendini geliştirmenin Büyük şehirlerde yaşayan insanlara bırakılması daha iyidir. | Open Subtitles | هو أن على المعالجين النفسيين ترك المدن الكبيرة وشأنها |
Kısa süre için, şehri terk etmelisin. Büyük şehirlerde durma, git kamp yap. | Open Subtitles | يجب أن تغادري المدينة لفترة أخرجي من أي مدينة كبيرة |
Artık o, Büyük şehirlerde büyük kulüplere giden önemli bir şahsiyet. | Open Subtitles | هي ذات شأن كبير الآن، تذهب إلى أندية كبيرة في مدينة كبيرة |
Burada da kaçırmalar var. Büyük şehirlerde böyle şeyler olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | وهم موجودون هنا أيضاً أحسبُ بأنّ تلك هي الحياة في المدينة الكبيرة |
Büyük şehirlerde, işinle meşgul olmak çok zordur | Open Subtitles | فى أى مدينه رئيسيه, الإهتمام بشؤونك الخاصه هو علم |
"Büyük şehirlerde, Ulusal Muhafızlar'ın polis teşkilatının yerine geçmesi. " | Open Subtitles | "الحرس الوطنى يحل محل الشرطة فى المدن الكبرى" |
- Büyük şehirlerde halk isyan çıkarıyor. | Open Subtitles | أعمال الشغب تتصاعد فى المدن الكبرى |
İki yıl önce Büyük şehirlerde başladı. | Open Subtitles | بدأت بإصابة المدن الكبرى قبل نحو عامين |
Sürekli Büyük şehirlerde yaşadım işte. | Open Subtitles | انا عشت فقط في المدن الكبرى. |
- Sizin gibi Büyük şehirlerde oturan insanlar büyük şehirlerin verdiği dertlerle, problemlerle yola çıkarsınız. | Open Subtitles | أنتم غريبون. تبتعدون من الطريق السريعِ. تأتون من المدن الكبيرة بمشاكلكم الغريبة |
Bir zamanlar Çin Seddi'ni inşa eden Han halkı şimdi Kuzey'deki Harbin gibi Büyük şehirlerde yaşıyor. | Open Subtitles | شعب الهان الصيني، الذي بنى اسلافه الحائط، الآن يعيشون في المدن الكبيرة مثل حربين بعيدا إلى الشمال. |
Ama Britanya'da, birçok Batı Avrupa ülkesi gibi, defin yerleri gittikça azalıyor, özellikle Büyük şehirlerde. | TED | ولكن المملكة المتحدة، مثلها مثل العديد من دول غرب أوروبا، بدأت تَنْفَدُ فيها المساحات المخصصة للدفن، وبخاصة في المدن الكبيرة. |
St. Louis'lidir. Homoseksüeller Büyük şehirlerde daha rahat ederler. | Open Subtitles | انه من " سانت لويس " الاشخاص غريبو الاطوار يعيشون افضل في المدن الكبيرة |
Küçük bir kasabada, süper güçlerle bir adam ortaya çıkacak, ama dünyanın öbür tarafında bazı Büyük şehirlerde, belki hiç çıkmayacak | Open Subtitles | بلدةصغيرةفي الولاياتالمتحدة.. شخص مع قوى خارقة سيكون بارزاً ولكن , في مدينة كبيرة على الجانب الآخر من العالم |
Büyük şehirlerde yolda yürürken bile muhtemelen bir kaç gün içinde ölecek olan birçok insanla karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | في مدينة كبيرة , من المحتمل ان تقابل ناس سوف يموتون في اي وقت -نحن فقط لا نعرف |
Ve dünyadaki neredeyse tüm Büyük şehirlerde. | Open Subtitles | وفقط فى كل مدينة كبيرة على هذا الكوكب |
Güzel gecelikler alıp, Büyük şehirlerde seçkin otellerde yaşıyacağım, operaya gideceğim. | Open Subtitles | - أشترى ملابس أنيقة, أسكن فى فنادق فاخرة فى المدينة الكبيرة. أذهب الى الأوبرا |
Büyük şehirlerde, işinle meşgul olmak çok zordur. | Open Subtitles | فى أى مدينه رئيسيه, الإهتمام بشؤونك الخاصه هو علم |
Büyük şehirlerde trafik felç oldu. | Open Subtitles | حركة المرور الآن في المُدن الكُبرى مشلولة بجدية. |