Elimizden sadece büyük bir parçasını yeniden kurmak gelir arkanda bıraktığın dijital izlerden. | Open Subtitles | ،ولكن ما يمكننا فعله أقصى ما بوسعنا هو إعادة تشكيل جزء كبير منها لِنخرج ذكريات قديمة تركتها خلفك |
Akciğer dokusu o kadar kötü durumdaymış ki büyük bir parçasını almak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | قال بأن أنسجة الرئة أصبحت سيئة للغاية و يجب أن يزيلوا جزء كبير منها |
Neden bu işin büyük bir parçasını kaçırdığıma dair bir his var içimde? | Open Subtitles | لماذا أشعر بأني لا أعرف جزء كبير من الوضع ؟ |
Fark etmemiş olabilirsin ama işim, kişiliğimin büyük bir parçasını oluşturuyor. | Open Subtitles | ربما لم تكن قد لاحظت، ولكن عملي جزء كبير مني |