- Söylemem gerek, Liz, şu an çok büyük hayal kırıklığına uğradım | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول أني خائب الأمل الآن أنا آسفة جدا ,لوشيوس |
Ama şu an senin beni ne büyük hayal kırıklığına uğrattığını tarif edemem. | Open Subtitles | وإذا كَانَ عِنْدي الكلماتُ فقط إلى صِفْ كَمْ خائب الأمل فيك |
Şimdi, eğer sana önceden haberini verdiğim bu olaylar amacına ulaşmazsa, büyük hayal kırıklığına uğrayacağım. | Open Subtitles | الآن، لو الأحداث التي تنبأت بها... لا تثمر شيئاً... سأكون خائب الأمل جداً. |
Ayrıca beni büyük hayal kırıklığına uğrattınız kovboylar. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد خاب ظني بكم يا رعاة البقر |
Ne diyeceğimi bilemiyorum. büyük hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أقول لقد خاب أملي كثيراً |
Joel, burada olanlardan çok büyük hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | اتعلم جويل يجب ان أقول انا خائبة الظن مع ما يجري هنا |
Eğer kaçarsan ve seni öldürmek zorunda kalırsam çok büyük hayal kırıklığına uğrarım. | Open Subtitles | لو هربتِ يوماً وإضطررتُ لقتلكِ، حينها سأكون خائبة الظن. |
Çünkü eğer yanıt bulamazsanız büyük hayal kırıklığına uğrarım. | Open Subtitles | سيخيب أملي لو علمت بأنك لا تملك الجواب. |
Vazgeçseydin çok büyük hayal kırıklığına uğrardım. | Open Subtitles | سيخيب أملي لو فعلتِ |
- Seni büyük hayal kırıklığına uğrattım herhalde. | Open Subtitles | -أنت يجب أن تكون خائب الأمل بي -كلا |
Kararın beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | لقد خاب أملي كثيراً في قرارك |
Beni büyük hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | لقد خاب أملى فيكِ |
Annen çok büyük hayal kırıklığına uğrardı. | Open Subtitles | الأم كانت لتصبح خائبة الظن جداً |
Vazgeçseydin çok büyük hayal kırıklığına uğrardım. | Open Subtitles | سيخيب أملي لو فعلتِ |
Onlara özellikle söyledim herhangi bir yerde frezya görürsem büyük hayal kırıklığına uğrayacağım. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم... لو رأيت (فريجيا) بأي مكان... سيخيب أملي كثيراً |