Bak sen, bu büyük kırmızı kağıt parçasına kimin ismini koydun acaba? | Open Subtitles | أتسائل ما الاسم الذى وضعته على قطعة الورق الحمراء الكبيرة |
büyük kırmızı ahırdan sonraki ikinci sağdan, eminim. | Open Subtitles | اليمين الثاني بعد الحظيرة الحمراء الكبيرة أنا واثق. |
24 yıl sonra, büyük kırmızı Bir tekrar Lahanacılarla savaşıyordu. | Open Subtitles | بعد 24 عاماً حاربت كتيبة الشارة الحمراء الألمان مجدداً |
büyük kırmızı olanı? Evet, Charlie, büyük kırmızı traktörü de alıyoruz. | Open Subtitles | أجل يا تشارلي إنها تشمل المحراث الأحمر الكبير |
Ve büyük bir su kulesi vardı O bir uçan daire gibi görünüyordu, ve dev bir yaban arısı ve büyük kırmızı bir kapısı vardı. | Open Subtitles | كان يوجد برج مياه كبيرة تشبه الصحن الطائر ونحلة عملاقة وباب أحمر كبير |
Ben çok severim çünkü erkek erkeğe, ama büyük kırmızı toplarla oynanır. | Open Subtitles | أستمتع بها قليلاً, لأنها رجل أمام رجل لكن معهم كرات حمراء كبيرة |
Yani, bu anlamda büyük kırmızı leke biraz fırtınaya benziyor. | Open Subtitles | فبهذا المعنى تكون البقعة الحمراء العظيمة أشبه بالإعصار |
Küçüktür ve genellikle yalnız yaşarlar. Ama büyük, kırmızı bir sürü halinde metrelerce yayılırlar. İşte bu görünüm parazitten kaynaklanmaktadır. | TED | هي صغيرة، وعادة ما تعيش وحيدة، ولكنها تستطيع أن تتجمع في هذه الأفواج الحمراء الكبيرة التي تمتد لأمتار، وهذه تتشكل بسبب وجود الطفيليات. |
Kağıtlarınızın çeşitli kısımlarındaki büyük kırmızı çemberlere bakın hata yapmanın insancıl olduğunun dostça hatırlatıcılarıdırlar. | Open Subtitles | أنظري إلى الدوائر الحمراء الكبيرة .... حول أجزاء مختلفة من أوراقك كرسائل تذكير ودية إلى أخطاء البشرية |
büyük kırmızı dalgayı sürüyorsun,adamım. | Open Subtitles | تركب الأموآج الحمراء الكبيرة ، يا صاح |
Sally benim ilk destekçimdi, kimse bu büyük, kırmızı çiçeklerle ne yaptığımı bilmezken, beni anlayan sadece o vardı. | Open Subtitles | و سالي كانت اول من ساندني, في حين لم يعرف الاخرون ما كنت افعل مع "ورودي الحمراء الكبيرة" هي كانت الوحيدة التي فهمت |
büyük kırmızı nokta için canımı bile veririm şu an. | Open Subtitles | لأقتل الآن في سبيل هذه النقطة الحمراء الكبيرة! |
- büyük kırmızı Bir Tunus'u aldı diyorsun? | Open Subtitles | -تعنى أن كتيبة الشارة الحمراء استولت على (تونس ) |
Öncü Birlik, büyük kırmızı Bir. | Open Subtitles | القتال أولاً، الشارة الحمراء! |
büyük kırmızı Bir geliyor" | Open Subtitles | هنا تأتي الشارة الحمراء" |
büyük kırmızı posta kutusundan sonra sola dönün. | Open Subtitles | إستديري إلى اليسار بعد صندوق البريد الأحمر الكبير |
Biraz düşündüm ve sanırım büyük kırmızı düğmeye basıp bu operasyonu bitirme vakti geldi. | Open Subtitles | أنظر لقد كنت أفكر ربما أنا في حاجة إلى ضرب الزر الأحمر الكبير ووضع حد لهذه العملية |
Dövmeleriniz aynı. büyük kırmızı bir bayrak. | Open Subtitles | أوه، مطابقة الوشم هذا العلم الأحمر الكبير |
Bu başlama kurşunu olacak. Başlamak için büyük, kırmızı düğme. | Open Subtitles | إنه مسدس الإنطلاق, إنه زر أحمر كبير مكتوب عليه "إنطلق". |
Tamam Dedektif, panelin altında büyük, kırmızı bir kol var. | Open Subtitles | حسنا ، أيها المحقق ، تحت لوحة التحكم هناك مقبض أحمر كبير |
Arabanın ön koltuğundaki büyük kırmızı bir çantada. | Open Subtitles | في حقيبة حمراء كبيرة على المقعد الأمامي بجوار السائق. |
büyük kırmızı lekenin hemen kuzeyinde garip beyaz bulutlar tespit etti. | Open Subtitles | سُحب بيضاء غريبة شمال البقعة الحمراء العظيمة |
Hadi, seni aptal inek, "video" yazan koduğumun büyük kırmızı duğmesi. | Open Subtitles | هيا يا سخيفه، انه الزر الاحمر الكبير عليه كلمة فيديو |