| Bilmediklerin Büyük Kanyon'u doldurur, evlat. | Open Subtitles | ما لا تعرفه سوف يملاً الوادي العظيم يا بني |
| Onlar ana akım kadın yazarlar değillerdi, ancak ana akımın içerisindeki bir yolu kesiyorlardı, bedene dair hikâyeler anlatarak. Suyun Büyük Kanyon'u keserek içinden akması gibi. | TED | لم يكن من النساء الكاتبات في الأدب والخيال العام، ولكن شققن طريقهن من خلال مجموعة من المؤلفات، وأحب أن أعتقد أنها كشق المياه طريقاً لها في الوادي العظيم. |
| O zaman Büyük Kanyon'u görmeye gidelim. | Open Subtitles | إذاً، هيّا بنا نرى الوادي العظيم |
| Çocuklar, bundan hoşlanmayacaksınız, ama Büyük Kanyon'u havaya uçurmamız gerekecek. | Open Subtitles | الرجال، وأنت لا ستعمل مثل هذا، ولكن نحن قد ستعمل لتفجير جراند كانيون. |
| Derin yarıklı bir vadi. ABD'deki Büyük Kanyon'u biliyorsunuz. | Open Subtitles | هل تعرف وادي جراند كانيون" في الولايات المتحدة ؟" |
| - Büyük Kanyon'u severim. - Sen sevmedin. | Open Subtitles | أحب الوادي العظيم كلا لم تفعلي |
| Büyük Kanyon'u hep görmek istemişimdir! | Open Subtitles | ! "دائما ما اردت ان أرى "الوادي العظيم |
| Sen Büyük Kanyon'u seviyorsun. | Open Subtitles | تحب الوادي العظيم |
| Sonraki doğum gününde Büyük Kanyon'u görmek istediğini söylemişti. | Open Subtitles | حسناً؟ يريد ان يرى وادي جراند كانيون |
| Biri bana Büyük Kanyon'u açıklayabilir mi? | Open Subtitles | هل يستطيع أحد أن يشرح لي أمر ال"جراند كانيون"؟ |
| Ben de her zaman Büyük Kanyon'u görmek istemişimdir! | Open Subtitles | كنتُ دائماً أريد زيارة الـ(جراند كانيون) أيضاً |