ويكيبيديا

    "büyük miktarlarda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بكميات كبيرة
        
    • كميات كبيرة من
        
    • كميات هائلة من
        
    • كميّات كبيرة
        
    • كمية كبيرة منه
        
    Öğrendiğimiz şeylerden biri, bu fakir toplumların ürünleri büyük miktarlarda satın almadığıydı. TED أحد الدروس التي تعلمناها هي أن الطبقات الفقيرة لا تشتري المنتوجات بكميات كبيرة.
    Hollanda gemileri, Avrupa'da kâr elde etmek için Asya'dan büyük miktarlarda baharat ithal ediyorlardı. TED السفن الهولندية استوردت البهارات من آسيا بكميات كبيرة جداً لتجني أرباحاً في أوروبا
    Metabolizmalarından hidrojen sülfid üreten ve bunu büyük miktarlarda yapan mikroplar vardır. TED هناك ميكروبات تقوم عبر عملية استقلابها بإنتاج كبريت الهيدروجين، وتنتج ذلك بكميات كبيرة.
    Haftalık büyük miktarlarda kimyasal maddeler getiriliyor... Open Subtitles تستقبل كميات كبيرة من ..المواد الكيميائية كقاعدة أسبوعية
    Aynı zamanda asma tavanın arasına bu kimyasallardan büyük miktarlarda gizledim. Open Subtitles في الوقت ذاته قمت بوضع كميات كبيرة من هذه المواد فوق قطع السقف الموجودة في الأعلى
    Bu yaklaşıma, yaşayan organizma içinde biyoreaktör adını verdik ve bu yaklaşım sayesinde çok büyük miktarlarda kemik ürettik. TED وهذه المقاربة ندعوها المفاعل حيوي داخل الكائن الحي، وقد استطعنا أن ننتج كميات هائلة من العظام باستخدام هذه الطريقة.
    Bölgedeki bambu bitkileri, birkaç on yılda bir defa büyük miktarlarda meyve üretiyor. TED تُنتج نباتات الخيزران المحليّة كميّات كبيرة من الفواكه مرّة واحدة كل بضعة عقود.
    Vermikülit çatı katlarının izolasyonu için kullanılıyordu, uzun Montana kışları boyunca evleri sıcak tutmak için büyük miktarlarda kullanılıyordu. TED الفيرميكيوليت كان يستخدم لعزل الشقق، يوضع كمية كبيرة منه تحت السقف لإبقاء المنازل دافئة خلال فصول الشتاء الطويلة في مونتانا.
    Aslında Sovyet gençliğini büyük miktarlarda eroinle zehirliyor. Open Subtitles لكنه فى الواقع يدنس الشباب السوفياتى بكميات كبيرة من الهيروين
    Ve, büyük miktarlarda cam üretimi için, bazıları birkaç kat yüksekliğinde olan endüstriyel fırınlar inşa ettiler. Open Subtitles ،وبنو أفراناً صناعية بعضها متعددة الطوابق لصناعة الزجاج بكميات كبيرة
    Ne zaman büyük miktarlarda uyuşturucu gelse Piper Tech'in ana kasasında saklanır. Open Subtitles إنهم يحتفظون بكميات كبيرة من المخدرات "في خزنة "بايبر تيك
    Buradaki strateji şudur; eğer bize bir hasta hastalanmış veya yaralanmış bir organla gelirse, o organdan çok küçük bir parça, bir posta pulunun yarısı kadarlık bir doku örneği alıyoruz. Daha sonra bu dokuyu parçalara ayırabilirsiniz, temel özelliklerine bakarsınız, hastanın kendi hücrelerine, bu hücreleri dışarıya alırsınız, vücudun dışında çoğaltır ve büyük miktarlarda üretirsiniz, ve daha sonra yapı iskelesi malzemelerini kullanırsınız. TED الخطة هنا هي اذا جائنا مريض بعضو مريض او مصاب أن تاخذ قطعة صغيرة جدا من نسيج هذا العضو, أقل من نصف حجم طابع بريد, و عندها نفصل هذا النسيج الى اجزاء و ننظر في مكوناته الأساسية الى خلايا المريض نفسه و تفصل هذه الخلايا وتزرعها و تزيدها خارج الجسم بكميات كبيرة, ثم نستخدم خامات ناقلة
    Haftalık büyük miktarlarda kimyasal maddeler getiriliyor... Open Subtitles تستقبل كميات كبيرة من ..المواد الكيميائية كقاعدة أسبوعية
    Bu şekilde, gezegenimizi sıcak tutan büyük miktarlarda karbondioksit atmosferden alınıp deniz tabanında saklanmış olur. Open Subtitles بهذه الطريقة، كميات كبيرة من ثاني أكسيد الكربون، الغاز الذي يبقي كوكبنا دافىء، يتم إزالته من الجو ويحُبس بعيداً في قعر البحر.
    Her hareketimiz büyük miktarlarda karbondioksit salıyor. Open Subtitles نشاطاتنا هذه، ادت الى الإفراج عن كميات هائلة من ثاني أوكسيد الكاربون
    Burada, garip bir şekilde, haftalık olarak vadesiz hesabına büyük miktarlarda nakit para yatıran Mike Spires adında bir bagaj görevlisi var. Open Subtitles هناك شخص يعمل بالحقائب إسمه مايك سبايرز الذي كان يودع كميات هائلة من المال بحسابه المصرفي بشكل أسبوعي
    Yüksek derecede saf metamfetamini büyük miktarlarda üretmek için kendi adamlarınızı eğitiriz. Open Subtitles وندرّب رجالك على إنتاج كميّات كبيرة من الميثاميفيتامين ذو النقاوة العالية. هائل!
    Kendisinin, Avon Barksdale'in uyuşturucu ticaretinde çok önemli bir noktada olduğunu, amcası için büyük miktarlarda uyuşturucu sattığını ve bize yardımcı olmak istediğini gösterdi. Open Subtitles أبدى استعداده للشهادة بأنّه كان موزّعاً في منظمة (آيفون باركسدايل) كان يبيع كميّات كبيرة من المخدرات لخاله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد