Sana yolladığım fotoğrafta büyükannenle Roma'dayız. | Open Subtitles | في الصورة المرفقة إنها جدتك وأنا في روما |
Ve büyükannenle birlikte yaşıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أبوك في العراق و أنت تعيش مع جدتك أليس كذلك ؟ |
Sonunda büyükannenle biraz zaman geçireceksin? | Open Subtitles | إذا .. أخيراًَ وجدت الوقت لزيارة جدتك هذا جميل |
Galiba köyün tamamı büyükannenle birlikte siktir olup gitmiş. | Open Subtitles | يبدو ان القرية كلها قد ذهبت بما فيهم جدتك. |
Yapacak işlerim var ve 11'de büyükannenle buluşacağıma söz verdim. | Open Subtitles | لدّي أعمال أقوم بها وعدت جدتكِ أن أقابلها الساعة 11 |
Pekâlâ, kendi başına yaşaman için her ne gerekiyorsa işte ve büyükannenle de tabi. | Open Subtitles | جميل، أي شي يجعلك لتتعايش مع نفسك ومع جدتك |
Pislik herif! O bizim atamız. Bu, büyükannenle yatman gibi bir şey! | Open Subtitles | أيها الأحمق إنها من أسلافك إن الأمر كمضاجعة جدتك |
büyükannenle hiç tanışmadım ve tanışsaydım bile bu onun verebileceği bir karar değil. | Open Subtitles | أنا لم أقابل جدتك أبداص ، وحتى لو فعلت إنه ليس خيارها كي تقوم به |
Aman Tanrım Amy. Hala büyükannenle yaşaman çok güzel. | Open Subtitles | اوه , يا الهي ايمي , هذا رائع للغايه مازلتي تعيشين مع جدتك |
Annen büyükannenle kötü bir öğleden sonra geçirmiş. Birbirleriyle tartışmışlar. | Open Subtitles | قضت والدتكِ عصر سيئ مع جدتك وكانوا جميعاً يتشاجرون |
- Onu buldun mu? Paltonu al, Robert. büyükannenle tanışmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | لقد وجدتها - احضر معطفك يا روبرت سنذهب لملاقات جدتك - |
Az önce büyükannenle görüştüm. İlginç düşünceleri var. | Open Subtitles | ،لقد قابلت جدتك للتو ولديها انطباع غريب |
Geçenlerde seni dilenirken gördüm kör büyükannenle beraberdin. | Open Subtitles | ذاك اليوم, رأيتك تشحذين مع جدتك العمياء |
Ben de büyükannenle buluşmaya gideceğim. | Open Subtitles | حسناَ جداَ ، إذن سأذهب للقاء جدتك |
Ben de büyükannenle buluşmaya gideceğim. | Open Subtitles | حسناَ جداَ ، إذن سأذهب للقاء جدتك |
büyükannenle 50 yıl önce bir trende tanışmıştık. | Open Subtitles | أنا قابلت جدتك قبل 50 سنة على القطار |
Keşke büyükannenle tanışabilseydim. | Open Subtitles | أتمنَّى لو أنَّي قد قابلت جدتك |
Leo, büyükannenle konuştum, ...bu çarşamba bir doktorla görüşmesi var, düşündüm de... | Open Subtitles | ليو, لقد تحدثت مع جدتك. هذا الأربعاء لديها موعد مع طبيب... لا مشكلة يمكنني البقاء هنا. |
Amerika'ya git, ortalık sakinleşene kadar büyükannenle kal. | Open Subtitles | اذهبي إلى أمريكا، وابقي مع جدتكِ حتى تهدأ الأمور |
Bir adam bul mutfağına yaklaşmasına izin verme kendinle veya büyükannenle evlendir ve lütfen bana biraz huzur ver. | Open Subtitles | و أجعليه زوجاً منكِ أو من جدتكِ و أرجوكِ أمنحيني بعض الراحة. |
Annenle, büyükannenle, iki halanla ve kızkardeşinle... | Open Subtitles | خذ مثال على ذلك ، علاقتك بأمك و علاقتك بجدتك |