ويكيبيديا

    "büyükelçiyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السفير
        
    • السفيرة
        
    • بالسفير
        
    Şimdi Büyükelçiyi de ikinci katta bir yerde kilitli tutuyorlar. Open Subtitles وهم يحتجزون السفير الآن في مكان ما في الطابق الثاني
    Alçak sesle. Bağlanınca Büyükelçiyi isteyin. Open Subtitles ليس بصوت عال عندما يرد الرقم أطلبى محادثة السفير
    - Büyükelçiyi bekletmeyelim. Open Subtitles دعنا لا نُبقى السفير ينتظر أأنت بخير يا سيدى؟
    Komutan, planları bulana kadar gemiyi arayın ve Büyükelçiyi de bana getirin. Open Subtitles أيها القائد دمر هذه السفينة حتى تجد تلك التصميمات وأحضر السفيرة أُريدها حية
    Pekala. Yani, bu yerel uyuşturucu karteli, Büyükelçiyi öldürmek için, üç gizli servis ajanına rüşvet mi veriyor? Open Subtitles فإذا يرشي موزعي المخدرات المحليين 3 عملاء لقتل السفيرة
    Büyükelçiyi hedef aldılarsa onda istedikleri bir şey olmalı. Open Subtitles لو استهدفوا السفير, هو لدية شىء يريدونه.
    Ellison, Büyükelçiyi değiş tokuşu yapması için muhtemelen yalnız göndermiştir ama her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için yakınlarda bir yerde teknik ekibiyle birlikte izleme sistemi kurmuştur. Open Subtitles اليسون ربما ارسل السفير لوحدة لعمل المبادله, لكن هو سيكون قريب يراقب مع فريقة حتى يتاكد بعدم حدوث شىء خطا.
    Aşı tavsiyesi için Büyükelçiyi rahatsız edecek değilim. Open Subtitles لن أزعج السفير فقط لأحصل على رحلة ميدانية
    Adamlar Büyükelçiyi o kapıyı açmak için FBI'ı da askerleri dışarı çıkarmak için kullandı. Open Subtitles الخاطفون قاموا بإستخدام السفير لفتح ذلك القبو ، والوحدات الفيدرالية لإخراج أولئك الجنود إلى الشارع
    Bildiğim şey, Foster'ın kızını kaçırması için birisinin ona para ödediği ve ardından Büyükelçiyi güvenlikten bir bomba geçirmeye zorladığı. Open Subtitles ما الذي أعرفه هو أن شخصٌ ما دفع له لكيّ يخطف إبنة فوستر وبعدها أجبر السفير على أن يدخل قنبلة من خلال الأمن
    Elçiliği ele geçirdiğimizi, Büyükelçiyi zapt ettiğimizi ve kızlara sağ salim ulaştığımızı söyledim. Open Subtitles قلت له اننا اقتحمنا السفارة حتى نحتجز السفير ونستعيد الفتيات السبع
    Biz gelene kadar Büyükelçiyi ve sivilleri güvende tutun. Open Subtitles حاول حماية السفير وبقية المدنيين هناك إلى أن نصل إليك
    Büyükelçiyi ata, ülkeyi terketsin. Open Subtitles أتواعد مع السفير يترك الدولة ويسافر
    Ed, Çok nadir olduğundan eminim, ama Büyükelçiyi görmeliyim... Open Subtitles إيد, أنا متأكد إن هذا نادر ... لكنى أفترض أن السفير
    Bakan Büyükelçiyi çağırmış. Open Subtitles لقد تم إحضار السفير عن طريق الوزارة
    Büyükelçiyi, o keşif resimlerini elde etmek için öldürmedin. Open Subtitles لم تقتل السفير من أجل أخذه صور المراقبة
    Büyükelçiyi yedi numaralı kuru havuzda tutuyorlar. Open Subtitles انهم يمسكون السفير الحوض رقم سابعة.
    Eğer bu, tüm olanları izlemek için Büyükelçiyi Santa Barbara'ya getirtip, ev kiralatacak kadar önemli uluslararası bir olaysa o zaman olay neden personelinin en düşük rütbeli üyesi ile geçiştirildi? Open Subtitles إذا كانت هذه حادثة دولية كبيرة جعلت السفير يُحلّق إلى هنا ويستأجر منزلاً في "سانتا باربرا" للإشراف على كل شيء
    - Roketlerin var ve niyetin Büyükelçiyi öldürmekse neden güvenli binaya girmesine izin veriyorsun? Open Subtitles ولديكَـ النيّةُ العازمة على قتلِ السفيرة فلما قد تسمحُ لها بالولوجِ إلى مبنىً مُأمن؟
    Ben buluşmaya hazırlanana kadar Büyükelçiyi olaydan uzak tutun. Open Subtitles لا، قم بتأجيل أي شيءٍ مع السفيرة حتى تتاح لي الفرصة للتحضير لهذا الاجتماع
    Dur tahmin edeyim, son bir buçuk saatini Büyükelçiyi benim kafayı yemediğime inandırmak için harcadın. Open Subtitles دعيني أحزر، لقد أمضيتِ الساعة والنصف الماضية محاولةً أقناع السفيرة بأني لستُ معتوهً فاقدٌ للعقل
    Evet, Büyükelçiyi talepte bulunmak için arıyorlar. Open Subtitles اجل,انهم اتصلوا بالسفير ليقولوا مطالبهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد