Buhar, sudan 1000 kat fazla hacme sahiptir bu nedenle muhafaza binalarının boyutları rektöre göre çok daha büyüktür. | TED | يأخذ البخار حيزاً أكبر من الماء السائل ب1000 مرة لذا تصبح بناية الاحتواء النووي كبيرةً جداً مقارنة بحجم المفاعل. |
Ama unutmayın ki, bu ağaçlar gerçekte balinalardan daha büyüktür ve bu da demektir ki, bunları yerde yanlarından geçerken anlamak imkânsızdır. | TED | ولكن عليك ان تتذكر ان هذه الأشجار أكبر من الحيتان، وهذا يعني انها من المستحيل ان نفهمهم بينما نمشي على الأرض بجوارهم. |
Örneğin, kemancıların sol ellerinin sureti, kemancı olmayanlara göre daha büyüktür. | TED | كمثال، تكون اليد اليسرى عند عازف الكمان أكبر من غير العازفين. |
Çünkü bal arılarının tüy - kanat genişliği oranı uçmaları için fazla büyüktür. | TED | لأن نسبة الطنين الى الفراء جناحيها أكبر بكثير مما قد يمكنها من الطيران. |
En büyük dinozordan bile çok daha büyüktür. | Open Subtitles | يمكن القول بأنه أضخم من أضخم ديناصور وجد. |
İki yumruğunuzu yan yana koyarsanız, iki yumruğunuzdan biraz daha büyüktür. | TED | وهذا ببساطة ، مايوازي حجم قبضتين ، بل هي أكبر بقليل من حجم القبضتين. |
Pişmanlığın acısı sıkı çalışmanın acısından çok daha büyüktür. | TED | ألم الندامة أكبر بكثير من آلم العمل المتعب. |
Hatta bu etki öylesine güçlü bir etki ki bir başkası üniversite diploması aldığında bunun o metropoliten bölgede yaşayan başkalarının kazançları üzerinde ki yayılma etkisi direk etkisinden çok daha büyüktür. | TED | وفي الواقع، فإن ذلك التأثير قوي للغاية الى درجة أن الشخص إن حصل على شهادة جامعية، فإن تداعياتها على أجور بقية العاملية في تلك المنطقة هي في الواقع أكبر من التأثيرات المباشرة. |
Unutmayın, Kolombiya Amazonu New England eyaletinden büyüktür | TED | وتذكروا أن الأمازون الكولومبي أكبر من نيو إنجلاند. |
Eski bir metaforda denildiği gibi ''bütün, kendi parçalarının toplamından daha büyüktür'' artık bu gerçekten istifade eden sadece bilim değil. | TED | حسنًا، كما يوضّح التعبير المجازيّ القديم، الكل أكبر من مجموع أجزاءه، وهذا لم يعد سوى علمٍ يستغلُّ هذا |
Bir köpeğin olfaktör epiteli cılız insan burnundakine oranla 20 kat daha büyüktür. | TED | الظهارة الشمية الخاصة بالكلب أكبر بعشرين مرة من الظهارة الإنسانية الخاصة بك. |
Modern bir hard diskin alansal yoğunluğu inç kare başına yaklaşık 600 gigabittir. IBM'in 1957'de ürettiği ilk hard diskten 300 milyon kat büyüktür bu. | TED | كثافة القرص الحديث هي 600 غيغا بت في الإنش الواحد، أي أكبر بـ 300 مليون مرة من أول قرص انتجته شركة IBM في عام 1957. |
Belirsizliğin en fazla olduğu zamanlarda buluşların ödülleri en büyüktür. | TED | الفوائد من الإبتكار أكبر عندما يكون الشك أكبر |
Ya her ikisi de aynıdır, ya bu sayı şu sayıdan büyüktür | TED | أن يكونا نفس الرقم، أو هذا الرقم أكبر من هذا الرقم، أو هذا الرقم أكبر من ذاك. |
Her nokta bir insan. Noktanın büyüklüğünü insanların vücut ağırlığıyla orantılı yaptık. Noktalar büyükse temsil ettiği insan da büyüktür. | TED | كل نقطة تمثل شخص. ونجعل حجم النقطة متناسباً مع حجم الشخص. لذا فالنقاط الأكبر تمثل أشخاص أكبر في الحجم. |
Müzisyenlerin beyni daha büyüktür -- bu doğru. | TED | ان الموسيقين لديهم دماغٌ أكبر .. انها حقيقة |
Hukuktan yeni mezun biri var. Benim oğlandan birkaç yaş büyüktür. | Open Subtitles | إنها بالكاد تخرجت من كلية الحقوق و هى أكبر من ابنى بسنتين تقريبا |
Rosings'in büyük salonundaki şömine ondan çok daha büyüktür. | Open Subtitles | أن المدفئة فى الحجرة الرئيسية بروزينج بارك أكبر من هذه بكثير |
Önemli olan şu ki, Aeryn'ın yaşamasını isteyen parçam, bütün Peacekeeper'ların ölmesini isteyen parçamdan daha büyüktür. | Open Subtitles | أكبر من الجانب الذي يريد أن يموت البيس كيبرز |
Yeni doğmuş bu yıldız kendi güneşimizden 20 kat daha büyüktür ve çok daha sıcaktır. | Open Subtitles | هذا النجم الحديث الولادة أضخم من شمسنا بـ20 مرة ويحترق بحرارة أشد |
- Ayaklarım büyüktür ama bu kadar da değil. | Open Subtitles | قدماي كبيرتان لكنهما ليسا بهذا الكبر |
Porsiyonlarımız bir kişinin iki tabak yemesi için çok büyüktür. | Open Subtitles | شرائح اللحم خاصتنا كبيرة جداً علي شخص كي يأكل أثنتين |