Seks yaptıktan sonra büyülü bir şekilde kaybolan bir bekaret mührü yok ve bakirelerin yarısı kanamadan kolaylıkla seks yapabiliyor. | TED | ليس هناك أي ختم عذرية يختفي بشكل سحري بعد الممارسة الجنسية، ونصف العذراوات يمكنهن بسهولة ممارسة الجنس دون نزيف. |
Aşağıdan telefon ediyorsun seni büyülü bir şekilde k ocaman demir kapılardan içeri alıyorlar. | Open Subtitles | اسمع، تتصل من الأسفل ثم يدخلونك بشكل سحري خلال بواباتهم الحديدية العملاقة |
Gemiler büyülü bir şekilde yoktan var olmazlar. Kaptanları vardır. | Open Subtitles | السفن لا تظهر بشكل سحري من العدم يجب ان يكن لهم قبطان |
Eğer doğru anladıysam buradaki şeyler büyülü bir şekilde büyüyorlar. | Open Subtitles | لذا، إذا أنا افهم هذا، الأشياء هنا تنمو بطريقة سحرية. |
Zor bir durumu büyülü bir şekilde avantaja dönüştürüyorlar ve değeri az olan bir şeyi yüksek değerli bir şeye çeviriyorlar. | TED | يمكنهم أن يحولوا بطريقة سحرية المحنة إلى فرصة، وتحويل شيءٍ ما من أقل قيمة إلى شيءٍ ذا قيمة أعلى. |
Müthiş aklına, 31 çektirtmenin sana büyülü bir şekilde geçer not aldıracağını düşündüren neydi? | Open Subtitles | ماذا في عقلكَ السليمِ الذيجَعلَكتَعتقدُ. الحصول على عمل يدوي بطريقة سحرية لتحصل على درجة مرور؟ |
Deprem oldurabiliyorum, suyu ısıtabiliyorum ve saatte 70 mil hızla rüzgar estirebiliyorum. Ayrıca yakın bir zamanda kızımın kolundaki bir kesiği büyülü bir şekilde iyileştirdim. | Open Subtitles | والزلازل، واغلي الماء وانشي ريحا بسرعة 70 ميلا في الساعة وكنت قادرة بشكل سحري على شفاء جرح على ذراع ابنتي مؤخرا |
Ve o da, eğer korkularımla yüzleşirsem tüm ağrılarımın büyülü bir şekilde yok olacağına bana inandırdı. | Open Subtitles | وذاك الوغد أقنعني أنني إذا واجهت مخاوفي فسيختفي بشكل سحري كل الألم |
Uydurma bir inanışa göre buketi yakalayacak kişi büyülü bir şekilde evlenecek bir sonraki ya da mihraptan kaçması daha olası kişi olacak. | Open Subtitles | تحت الإعتقاد الأسطوري أن أياً ما قام بإمساك الباقة سوف يصبح بشكل سحري الشخص التالي ليتزوج، |
Elimde büyülü bir şekilde gelip depona giren 200 sandık Primo Qreshi deniz tuzuna ait Warrant bulunuyor. | Open Subtitles | انا الآن اتابع مذكرة متابعة لأكثر من 200 صندوق من بريمو ملح البحر وهو موجود بشكل سحري في مركبتك |
Dünya büyülü bir şekilde ısınıyor. | Open Subtitles | وكأن الأرض تزيد حرارة بشكل سحري |
Gemiler büyülü bir şekilde yoktan var olmazlar. | Open Subtitles | السفن لا تظهر بشكل سحري من العدم |
Ardından büyülü bir şekilde geri döndün ama? | Open Subtitles | كيف تمكنتِ من العودة بشكل سحري, إذا؟ |
Belki de bir yerde büyük bir yanlış yaptık ki şu anda her şey büyülü bir şekilde doğru geliyor. | Open Subtitles | غيرو طرقكم . من المحتمل أننا فعلنا ذلك بطريقة جد خاطئة بحيث نشعر أننا فعلنا الصحيح بطريقة سحرية |
Yani o gün öylece geç kalıyor ve onun amına çaktığım kız arkadaşı büyülü bir şekilde Lobos'la buluşacağımız adresi biliyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن هذا ما حدث فقط وصل متأخراً ف نفس اليوم الذى كانت به حبيبته بطريقة سحرية تعلم موقع إجتماعنا مع لوبوس ؟ |
Hatta yıllarca maaş almadan çalıştık, bir mucize olacağını, büyülü bir şekilde bir alıcının gelip işletmemizin karlı olmasını sağlayacağını umarak. | TED | في الحقيقة، اشتغلنا لسنوات من غير راتب، على أمل أن تحدث معجز، أن تأتي مشترية جيدة بطريقة سحرية وتجعل ذلك المشروع مربحا. |
Bir yanım Barney'nin onu büyülü bir şekilde bulanacağına inanıyordu. | Open Subtitles | جزء مني ظن أن (بارني) سيجدها بطريقة سحرية |
Sen ise Ashley'in büyülü bir şekilde fikrini değiştireceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | عوضا عن الاعتقاد بأنّ (آشلي) فقط سوف تغيّر رأيها بطريقة سحرية |