"büyüsüyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

• بتعويذة
• بسحر
• سحره
• من سحر

Büyülerini kontrol etmesinde yardımcı olacaktır. Bağ çözme büyüsüyle başlayabileceğimizi düşündüm.
هذا سيساعدها للتحكّم بسحرها ارتأيت أن نبدأ بتعويذة حلّ

Odayı koruma büyüsüyle mühürleyeceğim. - Böylece kimse sana ulaşamayacak.
سأوصد المكان بتعويذة الحماية لئلّا يصل إليك أحد

Bunu yapmanın tek yolu kan büyüsüyle mühürlediğim mezar odamdaki malzemeleri kullanmak.
الوسيلة الوحيدة لإلقائها هي بالمكوّنات الموجودة في قبوي والذي أوصدته بسحر الدم

Ve kılıcın büyüsüyle, Aku'nun şeytani güçleri toprağa aktarılıp onu sonsuza kadar kendi yarattığı çölde taşlaştırdı.
و بسحر السيف، غرزت قوى آكو الشريرة في الأرض فحبس إلي الأبد في تلك القفار القاحلة التي صنعها بنفسه

O tanrı büyüsüyle dokunuyorsa ben kaldırabilir miyim yani?
اعنى، اذا كان يلمسها بواسطة سحره الالهى هل هذا يعنى انى بامكانى حملها؟

Onları bir tür Derren Brown vudu büyüsüyle büyülüyor.
"انها تتحكم عقلياً بهم بنوع من سحر "دارين براون

Ama bir koruma büyüsüyle korunuyor. Ne içeriyi görebilmeyi ne de girebilmeyi imkansız kılıyor.
لكنّها محجوبة بتعويذة حماية ما يجعل رؤيتها أو عبورها مستحيلان

Yer bulma büyüsüyle yerini tespit edemedim.
لم أتمكن من إيجادها بتعويذة رصد، وكما تعلمون، فنعمَ ما فعلَت.

Peki bu zaman yolculuğu büyüsüyle nereye varmayı planlıyorsun?
وإلى أين بالضبط تخطّطين للذهاب بتعويذة السفر عبر الزمن هذه؟

Her şey plana göre gittiyse Storybrooke bir gizleme büyüsüyle çevrili olacaktır.
إنْ سار كلّ شيءٍ وفق المخطّط... ستكون "ستوري بروك" محاطةً بتعويذة إخفاء

Dönüşüm büyüsü. Bunu koruma büyüsüyle birleştireceğiz.
تعويذة تبديل، سندمج هذه بتعويذة حماية.

Oscar hep Julian'ın yüzüğüne imrenirdi. Beau onu yer bulma büyüsüyle kolayca buldu.
لطالما طمع (أوسكار) في خاتم (جوليان)، مما جعل (بو) يجده بسهولة بتعويذة رصد.

Petronas büyüsüyle... Snape Dumbledore'a anlatırken duydum.
Patronus سمعت دمبلدور يقوم بتعويذة

Kutuyu almaya gittiklerinin büyücünün büyüsüyle öldürüldüler.
.قتولوا بسحر الساحر عندما حاولوا إسترجاعه

Bu voodoo büyüsüyle ne yapacaksın?
إذن ما الذي تريدينه بسحر الفودو هذا على أي حال؟

- Kan büyüsüyle mühürlemiştim. - Kapıyı açabilecek tek kişi benim.
-أوصدته بسحر دمويّ ووحدي القادرة على فتحه

Bu seferki kan büyüsüyle bozulmayacak türden.
تعويذة لا يمكن إبطالها بسحر الدم

Yılbaşı büyüsüyle dolu olduğu için, Korsak.
والسبب أنه يعج بسحر عيد الميلاد يا (كورساك)

Will'i büyüsüyle çalışması için yalnız bıraktım o da beni kendi hâlime bıraktı.
تركت ويل بمفرده ليعمل سحره, و هو تركني لأعمل خاصتي

Birazcık Texas büyüsüyle çocukları aldığını söyledi.
"مع القليل من سحر "تكساس أخبرني بأنه أقل الأطفال