Acil bir durumda nefes borusunu bir et bıçağıyla açabilirim, efendim. | Open Subtitles | أنا فقط تَعلّمتُ إداء الشق الحنجري بحالة الطوارئَ بسكين خشبي سيدي |
Ayakkabısının bağıyla kendini asmış veya gizli bir tereyağı bıçağıyla bileklerini kesmiş değil. | Open Subtitles | و المشكلة أنه لم يشنق نفسه برباط الحذاء و لم يقطع شرايينه بسكين |
Karısını ve kayın validesini, bir okul yemeğinde et bıçağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | قتل زوجته و امها في حفلة عشاء الكلية بسكين طعام |
Gazetelerde beyaz bir kadının evine kasap bıçağıyla girdiğini yazıyor. | Open Subtitles | الصحيفة قالت أنه إقتحم منزل إمرأة بيضاء ومعه سكين جزّار |
Kasap bıçağıyla devam etmek istersen bana uyar. | Open Subtitles | اذا كنتى تريدى أن تواصلى بسكينة المطبخ فلا بأس عندى |
Ama bir daha deneyimin konusunda bana yalan söylersen göreceğin bir sonraki kalp kendininki olur çünkü bir biftek bıçağıyla onu yerinden söküp çıkarırım. | Open Subtitles | لكن إن كذبتِ عليّ مجدّداً بشأن خبرتك الجراحيّة فسيكون القلب التالي الذي ترينه هو قلبك حين أخرجه من صدركِ بسكّين اللحم |
Sen yere bakarken bıçağıyla üstüne doğru geliyor ve -- Muzlu krema ! | Open Subtitles | بينما أنت تنظر أسفل، يجيء بالسكين و- قشطة موز! |
Karısını ve kayın validesini, bir okul yemeğinde et bıçağıyla öldürmüş. | Open Subtitles | قتل زوجته و امها في حفلة عشاء الكلية بسكين طعام |
- Ama bize Matti'mizin 30 Rus'u bıçağıyla öldürdüğünü söylemişlerdi. | Open Subtitles | أن لدينا ماتي قتلت 30 من الروس بسكين له. |
10 dakika sonra... mutfak bıçağıyla kendi penisimi kesmek istedim. | Open Subtitles | ... بعد 10 دقائق أردت أن أقطع رجولتي بسكين المطبخ... |
Ah, Tipong'a dedim ki ona bir daha vurursan, uyumanı beklesin, sonra mutfak bıçağıyla testislerini kessin. | Open Subtitles | أوه أخبرت تيبونج بأنك إذا ضربتها ثانية أن تنتظر حتى تكون نائم ثم تقطع خصياتيك بسكين مطبخ |
Kurbanların boğazı mutfak bıçağıyla bir uçtan bir uca kadar kesilince büyük bir kan kaybı olur. | Open Subtitles | فقدان الكثير من الدم بسكين المطبخ أعني بأنه ذبحه من الأذن إلى الأذن كان الهجوم وحشيا |
Kendi boğazını kesmeden önce oları av bıçağıyla doğramış. | Open Subtitles | ولقد قتلهم بسكين صيد قبل أن يقوم بقطع زوره |
Daha fazla para için beni bıçağıyla tehdit etti. | Open Subtitles | هدّدني بسكين ليحصل مني على مزيد من المال |
Çocuk üvey babasına avcı bıçağıyla saldırmış. | Open Subtitles | لقد إعتدى ذلك الفتى على زوج أمهِ بسكين صيد |
Bu seramik dolgulu titanyum duvarı tereyağı bıçağıyla delmeye çalışmak gibi. | Open Subtitles | حسنا.هذا أشبه بأختراق جدار تيتانيوم مقوى بالسيراميك بإستخدام سكين زبدة,لن أنجح |
Balık bıçağıyla et bıçağını ve balık kaşığıyla et kaşığını birbirinden ayırmayı öğrenmeniz gerekir. | Open Subtitles | إن عليك تعلم كيفية التفريق بين سكين اللحم وسكين الاسماك وشوكة السمك و شوكة اللحوم |
Colorado Lake'in oradaki bankamatiğe gittim kesekâğıdından maske takmış bir adam kasap bıçağıyla bana saldırıp bütün paramı ve başparmağımı aldı. | Open Subtitles | كنت عند ماكينة الصراف بشارع كولورادو عندما تم مهاجمتي من قبل رجل في قناع ورقي مع سكين جزّار الذي أخذ كل مالي، وإبهامي |
Birkaç yıl evvel, Shay'in üvey babasını bir biftek bıçağıyla yontmuş. | Open Subtitles | قامت بتقطيع والد شاي بالتبني بسكينة قبل بضع سنين |
- Yüzeysel ve tırtıklı, sanki ekmek bıçağıyla yapılmış gibi. | Open Subtitles | إنّه مُجوّف ومُسنّن، وكأنّه شُقَّ بسكّين خُبز. |
Orak bıçağıyla deri kesilir sonra da yaraya erimiş altın dökülür. | Open Subtitles | ..... يقطعون الجلد بالسكين . وبعد ذلك يقوموا بسكب الذهب المنصهر على الجرح |
Birisi bir lokantada yığılır, biz onları tereyağ bıçağıyla dilim halinde açarız, | Open Subtitles | , أن احدهم انهار في مطعم , نقوم بشقه باستخدام سكينة زبدة |
Onun soğuk gözleri hokey maskesinin arkasında açıldı ve dev kanlı bıçağıyla ayağa kalktı. | Open Subtitles | لكن عندما إستعدوا للرحيل بعيدا فتح عينيه الباردتين خلف قناع الهوكى السميك و قام ممسكا بسكينه |
Kendi tasarımımız olan performansı artırılmış... bir helyum-neon lazer bıçağıyla desteklendi. | Open Subtitles | المركبة الغاطسة، معدّلَة لحَسَّن الأداء مشرط الليزرِ نيونِ هليومِ تصميمِنا الخاصِ. |
Bir kasap bıçağıyla boynumu kesmeye kalktı. | Open Subtitles | لقد ضربني بساطور جزار في رقبتي |
İnan bana, biftek bıçağıyla daha çok zarar verirsin. Üzgünüm. Yapamam. | Open Subtitles | صدقيني كان يمكن أن تتركي أضرار أكبر بسكاكين اللحم |
Etrafta beline bağlı bir kasap bıçağıyla gezene denmez. | Open Subtitles | وليس من يتسكع حاملا ساطورا فى جانبه |