| Sahnede iki bıçak vardı. | Open Subtitles | هناك سكينتان على المسرح. |
| Sahnede iki bıçak vardı. | Open Subtitles | هناك سكينتان على المسرح. |
| Burada dördünüz oturuyordunuz masada iki bıçak vardı. | Open Subtitles | أيّ سكين؟ كان أربعتكم هنا هناك سكينتان على الطاولة وسكين (لاوري) في الكوب |
| Ortada DNA'sı vardı, nehre atılmış bir bıçak vardı. Onu dinlemem için bir sebep yoktu. | Open Subtitles | كان هناك الحمض النووي والسكين الذي تخلص منه ولكنه كان من المستحيل أن أصدقه |
| Göğsünde bir bıçak vardı. | Open Subtitles | والسكين بصدره |
| Ölmüştü değil mi? Elimde de bir bıçak vardı. | Open Subtitles | كانت ميتة أليس كذلك ، وكان بحوزتي سكينًا |
| Üzerinde sadece bir bıçak vardı. | Open Subtitles | .نعم ذلكَ الـ آسينغ .كان يملكُ سكينًا واحدًا معه فقط |
| Benim de elimde bir bıçak vardı. | Open Subtitles | وكنت أحمل سكينًا بيدي |
| - Elinde bıçak vardı. | Open Subtitles | كان يملك سكينًا |