Varsayalım sen hepimizin fikrini değiştirdin ve çocuk babasını gerçekten bıçaklamış, buna ne dersin? | Open Subtitles | .. افرضأنكأقنعتناكلنا بهذا . في حين أن الولد قد طعن أباه حقاً , هه؟ |
Biri gidip hamile kadını karnından bıçaklamış. | Open Subtitles | أحدهم طعن زوجته الحامل في معدتها بالسكين |
Yanındaki kimse, onu bıçaklamış ve suda ölüme terk etmiş. | Open Subtitles | أي كان من معه فقد طعنه وتركه في الماء ليموت |
Karısının kendisini aldattığını sanmış ve kadını 38 defa bıçaklamış. | Open Subtitles | إعتقد أن زوجته كانت تخونه طعنها 38 مرة بسكينة مقوسة |
Kurbanın babası içeri güvenlikten gizli bıçak sokmuş ve zanlıyı bıçaklamış. | Open Subtitles | والد الضحية مرر سكين خفية خلال الحراسة وقام بطعن المدعى عليه |
Tökezleyince ters dönmüş ve katil arkasına geçip sırtından defalarca bıçaklamış. | Open Subtitles | وصار القاتل وراءها، وطعنها في الظهر مرارًا |
Söylenenlere göre, mektup açacağıyla bir hemşireyi bıçaklamış. | Open Subtitles | يزعمون أنّها طعنت ممرضة . حتّى الموت بفاتحة رسائل |
Arkadaşlarını arkadan bıçaklamış birine göre gayet iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين بخير علي ان تكوني شخص طعن للتو بسكين .ظهر كل صديق لديها |
Görünüşe göre rahibi araç hareket halindeyken bıçaklamış, kamyonet buraya düşmüş, çıkarmaya çalışmış ama başaramamış. | Open Subtitles | يبدو أنه طعن القس بينما كان يقود ,ثم انحرفت السيارة الى هنا لقد دفعه , محاولا أن يهرب |
O bir kadın. 3 yetişkin erkeği bıçaklamış olma ihtimali yok. | Open Subtitles | إنّ هي إلّا امرأة، ولا يمكن أنّها تمكنت من طعن ثلاثة رجال بالغين. |
Kuzu şiş aşçısı birini bıçaklamış kaçacak yeri kalmayınca da intiharla tehdit etti. | Open Subtitles | "بأن ثمة طباخاً قد طعن شخصاً" "وفر إلى سطح المطعم وهدد بأنه سينتحر" |
Biri suç laboratuvarına girip Charlie Fong'u bıçaklamış. | Open Subtitles | شخص ما اقتحم مختبر الجريمة تشارلي فونج طعن |
Birisinin kilidi açıp, onu mücadele etmeden bıçaklamış ve kilidi eski haliyle tekrar kilitlemiş olma ihtimali çok zayıf. | Open Subtitles | من المستبعد أن يكون أحد ما قد فسخ القفل و طعنه بدون قتال ثم أعاد غلق الباب كما كان و غادر |
Birisi onu ölene kadar bıçaklamış ama cüzdanını almamış. | Open Subtitles | شخص ما طعنه حتى الموت لكن لم يأخذ محفظته؟ |
Yani diyorsun ki, kızın babası öfkelenmiş kadına orkide fırlatmış, sonra onu bıçaklamış, sonra da ev şezlonguna tıkmış. | Open Subtitles | اذا أنت تعتقد أن والد العروس غضب فرمى عليها الأزهار ثم طعنها ثم أدخلها الى سرير التسمير ؟ |
- Tek kurban ama onu boğup bıçaklamış. | Open Subtitles | ضحية واحدة فقط، لكنه قام بخنقها ثم طعنها. |
Kuzu şiş aşçısı birini bıçaklamış kaçacak yeri kalmayınca da intiharla tehdit etti. | Open Subtitles | احد طهاه اللحم قام بطعن شخصاً لم يستطع الهروب فقام بتهديد بالإنتحار |
Diğer aktrislerin Şeytan'ın eşleri olduğuna inanıyormuş ve onlardan birini bıçaklamış. | Open Subtitles | أصبحت مقتنعة أن الممثلات الأخريات هن زوجات الشيطان لذا قامت بطعن إحداهن |
Adam onu saçından yakalamış, boğazını kesmiş, ve göğsünden 4 defa daha bıçaklamış. | Open Subtitles | قام بجذبها من شعرها وذبح عنقها وطعنها فى صدرها أربع مرات أخرى |
Bakkalda bir adam bıçaklamış. | Open Subtitles | طعنت المريضة على يد رجل في متجر البقالة |
İçinde bulunduğu duruma kapılıp kadını defalarca bıçaklamış. | Open Subtitles | انجرف في لجّة الموقف، وطعن المرأة مرارًا حتّى دميت السكّين |
Sadece bir yerinden bıçaklamış O da ölümcül olmuş. | Open Subtitles | الضحيّة أصيب بجرح طعنة واحدة. |
Bir kadını beş kez bıçaklamış. Bunu öğrendiğimden beri ona hak ettiğini vermekten başka bir şey düşünemez oldum. | Open Subtitles | "طعنَت امرأةً خمس مرّات، ومذ عرفتُ، لا أفكّر إلّا في مجازاتها بما تستحقّ" |
Kimse tepki bile veremeden adam ceketinin altından makas çıkarıp onu yüzünden ve boynundan bıçaklamış. | Open Subtitles | وبشكل فوري , أخرج مقص من داخل معطفه وقام بطعنه في الوجه |
O tünelde onu beklemiş, 17 defa bıçaklamış ve sonra karaciğerini yemeye çalışmış. | Open Subtitles | لقد كان ينتظرها في النفق وقام بطعنها 17 مرة وحاول أن يلتهم الكبد |