Ölüm Tanrısı hepsini teker teker obsidiyen bıçakla kalplerinden bıçaklayarak vücutlarını yeni Güneş Tanrısına sundu. | TED | طعن إله الموت قلوبهم بالتتالي، بسكين من الزجاج البركاني الأسود. وقدَّم أجسادهم قرابين لإله الشمس الجديد. |
Bir adamı bıçaklayarak öldürmek ise başka bir hikaye. | Open Subtitles | . أمّا طعن رجلٍ حتّى الموت، فتلك قصّة مختلفة |
1869'da Kraliçe Victoria Lord Marcel Cavendish'in asillik ünvanını bir genelevde bir adamı bıçaklayarak öldürdüğü için elinden aldı. | Open Subtitles | في عام 1869، الملكة فيكتوريا إلغاء نبل اللورد مارسيل كافنديش عندما طعن رجل حتى الموت في منزل ذو سمعة سيئة |
O yüzden katil doğaçlama yapmak zorunda kaldı ve yarım kalan işini onu bıçaklayarak bitirdi. | Open Subtitles | إذن القاتل تحتم عليه الارتجال وإنهاء المأمورية بطعنه |
Sadece bir korkak başka birini sırtından bıçaklayarak öldürür. | Open Subtitles | الجبان فقط هو من يقتل رجل بطعنه في ظهره. |
Onu bıçaklayarak öldürdüm. | Open Subtitles | طعنتها حتى الموت |
Müvekkilim, Pepe Carrero, üveybabasını bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | إن موكلى "بيبى كاريرو" قد اعترف أنه طعن زوج أمه حتى الموت |
Ana babasını uyurken bıçaklayarak öldürmüş. | Open Subtitles | طعن والديه حتى الموت وهم نِيام |
- Partneri bıçaklayarak ya da keserek... | Open Subtitles | -الإرتياح الجنسي الناجم عن طعن |
Droopsnout da Duchenne kas distrofisinden muzdarip ve Erroll White'ı bıçaklayarak öldürecek durumda değil. | Open Subtitles | يعاني (دروبسنوت) من حثل عضلي دوشيني و هو غير قادر على طعن (إيرول وايت) حتى الموت |
Michael Myers beş yaşındayken kız kardeşini bıçaklayarak öldürdü. | Open Subtitles | "لمّا كان عمر (مايكل مايرز) 6 سنوات... طعن أخته حتّى الموت" |
- Arkadaşımı sırtından bıçaklayarak mı? | Open Subtitles | - عن طريق طعن صديقي في ظهره؟ |
Onu bıçaklayarak öldürdü. | Open Subtitles | طعن حتى الموت |
Ne olursa olsun, onu bıçaklayarak öldürdünüz. | Open Subtitles | مهما كان لقد طعنتها حتى الموت |