ويكيبيديا

    "bıkmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سئم
        
    • تعبت من
        
    • سأمت من
        
    • تعب من
        
    • سأموا
        
    • سئموا
        
    Sanırım şu an ikimizden de bıkmış durumda. Özellikle benden. Open Subtitles أظن أنّه سئم منّا نحن الإثنين الآن، ولكن منّي أنا أكثر
    Anlaşılan biri de yemekhane yemeklerinden bıkmış. Open Subtitles يبدو أن هناك شخصاً قد سئم طعام المقصف
    Sen de bozuk moralle dolaşmaktan bıkmış olmalısın. Open Subtitles ويا، رجل، وربما كنت تعبت من الشعور إلى أسفل.
    Etrafındaki keder ve zulümden... ve kendi sabrından bıkmış. Open Subtitles و تعبت من المعاناة و الالم التي يعيشوها البشر آنذاك و تعبت من مشاهدتهم يقتلون
    Anlarsın ya, bütün bu hikayeleri dinledim... ve tabii ki kendimden bıkmış durumdayım. Open Subtitles لقد سمعت كل هذه القصص لذا فقد سأمت من نفسي بالطبع
    Otoyol kenarlarından yıllarca bir hiç uğruna ve hiç ilerlemeden çalışmaktan bıkmış her insanı kurtarırdım Open Subtitles أنا آخذُ حق كُلّ شخص تعب من وظيفته وعمله لسنوات في المصانع بدون مقابل ..
    Ya da geride kalan ölümlerden bıkmış durumdalar. Open Subtitles أو أنهم سأموا من ترك كل الحاويات الجسدية تلك من ورائهم
    Tüm dünyada, korku ve baskıdan bıkmış olanlar topluluklarında ve sınırlarının dışında birleşiyorlar. TED في جميع أنحاء العالم, أُناس قد سئموا وتعبوا من الخوف والقمع متصلون بمجتمعاتهم وعبر الحدود.
    Bu insanların itip kakmalarından bıkmış usanmış birisi. Open Subtitles شخص ما سئم من دفع هؤلاء الناس له طوال الوقت .
    İtilip kakılmaktan bıkmış avantajı ele almak ister filan. Open Subtitles وانه سئم من كونه مضايق ومُسْتَغْلّ
    Belki sen ve arkadaşlarından bıkmış ve gitmiştir. Open Subtitles ربما أنه سئم منكِ ومن صديقاتكِ
    - Otobüslerde sefil olmaktan bıkmış mıydı? Open Subtitles ‏ - هل لأنه سئم ركوب الحافلات الرديئة؟ ‏
    Savaştan ve yalnızlıktan bıkmış olan bir kızı. Open Subtitles ... انها عن فتاة وحيدة ... التى تعبت من الحرب والوحدة
    Bildiğim şey... herkesin bana ne yapmam gerektiğini söylemesinden bıkmış olmam. Open Subtitles ولكنني أعرف بأني تعبت من ان الجميع يفرضون علي ما أفعله .
    Annen olduğunu düşün, seni dinlemekten bıkmış olan annen. Open Subtitles تظاهر انها امك الام التى سأمت من الاستماع اليك
    Bu yargılamalarından bıkmış, sabit eleştirilerinden. Open Subtitles لقد سأمت من حكمك عليها وانتقادك المتواصل لها
    Her neyse adam karısını devamlı düdüklemekten bıkmış. Dürüstçe kazanırım, anladın mı? Open Subtitles على أية حال، هذا الرجل تعب من مضاجعة زوجته.
    Bu adam, zavallı bir adam, yalnız bir adam, başkalarına gelen ama, kendisine hiç gelmeyen fırsatları beklemekten bıkmış usanmış bir adam. Open Subtitles إنه رجل فظ، رجل وحيد، تعب من انتظار الترقيات التي تذهب للآخرين ولم تؤول إليه.
    Haraç vermekten bıkmış işverenler kızları hakkından endişelenen babalar, kanun eksikliğinden hakları yenmiş kadınlar ve erkekler. Open Subtitles -من يكونوا؟ -أصحاب أعمال سأموا التعرّض للإبتزاز ، آباء غاضبين، قلقين على بناتهم.
    Beyaz üstünlükçü, yetkileri elinde tutanların saçmalıklardan bıkmış, onların canına okuyan adamlardı. ve sadece oraya gittiler ve herkese günlerini gösterdiler. TED الشبان راكلي المؤخرات الذين سئموا من ذلك العنصري الأبيض، أصحاب السلطة، هراء، وفقط دخلوا هناك وركلوا مؤخرة كل شخص.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد