Yani, size bu mirası bırakacağını söyledi ama siz onun sözlerinden kuşkulandınız. | Open Subtitles | أتعنى انه قال لك انه سيترك لك هذا الأرث, ولكنك كنت تشك فى كلامه ؟ |
Maden işini bırakacağını söylemişti. | Open Subtitles | قال لي بأنه سيترك صناعة استخراج المعادن خلفه |
İşini bırakacağını söyleseydin evlenmezdik. | Open Subtitles | لو كنت أخبرتنى بأنك ستترك عملك لما كنا تزوجنا |
İşini bırakacağını söyleseydin evlenmezdik. | Open Subtitles | لو كنت أخبرتنى بأنك ستترك عملك لما كنا تزوجنا |
Bu büyük bir yatırım,Rose eve geldiğinde bırakacağını düşününce. | Open Subtitles | هذا أستثمار كبير لأنك ستتوقف عن المجيء عندما تعود روز الى المنزل |
Oğlun az önce, üniversiteyi bırakacağını ve bu sayede, iç organlardan sorumlu olacağını söyledi. | Open Subtitles | .. لقد أعلن ابنك للتوّ أنه سيترك الجامعة حتى يكون الرجل المسؤول عن الأحشاء |
Minibüs geldiğinde, birimizi bırakacağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه سيترك أحدنا يذهب حالما يرى الشاحنة |
İyi yetiştirilmiş harika çocukları olduğunu onlar sayesinde geriye daha iyi bir dünya bırakacağını bildiğini söyledi. | Open Subtitles | قال ان اولاده رائعون رباهم بشكل صحيح وعرف انه بسببهم كان سيترك العالم مكانا افضل |
Okulu bırakacağını söyledi, ve banka hesabında bir kaç yüz dolar bıraktı. | Open Subtitles | قال أنّه سيترك الجامعة ، وأنّ حسابه المدين كان به بضع دولارات باقية. |
Scott, 801'deki kiralığın anahtarlarını bırakacağını söyledi. | Open Subtitles | سكوت قال أنه سيترك المفتاح لي، 801 قضية عقد الإيجار. |
Ametist broşunu bana bırakacağını söylerdi hep, bir de anı olarak kendi yaptığı tablolardan birini. | Open Subtitles | لدرجة انها قالت انها ستترك لى البروش الزمرد خاصتها بعد وفاتها وأحدى لوحاتها كتذكار لها |
Sonra film Afrika'da çekilmezse bırakacağını söyledin. Yarabbi'm! | Open Subtitles | بعدها تقول لهم انك ستترك العمل فى الفيلم اذا لم يتم تصويره فى افريقيا , يا الهى |
Onunla konuşmazsan kapıyı çalmayı bırakacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لا أعتقد أنها ستتوقف عن رنين الجرس حتي تتحدث معها |
Bazen bi gün beni bi ponpon kız için bırakacağını sanıyorum.. | Open Subtitles | فقط كنت أعتقد انك ستتركني يوماً ما من أجل واحده أخرى |
Hapishane vasiyetnamesinde bana ne bırakacağını merak edip bir baktım ki hiçbir şey bırakmıyormuş. | Open Subtitles | ذهبت إليها لأرى ما الذي ستتركه لي بوصية السجن الخاصه بها وهي ستأخذ كل شيء |
Gidip onu görürsem peşimi bırakacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد طلب مني المجيء لرؤيته إذا فعلت سيتركني وحدي للأبد |
Ortalık yerde bırakacağını düşünmemiştin herhalde, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لم تظن أنه سيتركه بالخارج أليس كذلك؟ |
Beni bütün gün burada bırakacağını sanmıştım. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنك ستتركنى هنا طوال اليوم |
- Onları bankada bırakacağını düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ ستتركينهم بالبنك |
Beni bırakacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قال كنت ستفرج عن لي. |
Adamım, beni bırakacağını söyledin. | Open Subtitles | ما الذي تتحدّث عنه بحقّ الجحيم؟ مهلاً يا رجل أنت قُلت بأنّك ستدعني أذهب |
Trityumu ona verirsek, Zola'yı serbest bırakacağını başarısız olur veya polise gidersek onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إن سلمناه هذا التريتيوم سيطلق سراحها لكن إن فشلنا أو حاولنا طلب مساعدة الشرطة فإنه سيقتلها |
Onunla bir daha konuşmayıp olayı anlayacağını ve seni rahat bırakacağını mı umdun? | Open Subtitles | لن تتصل بها ثانية، وتمنيت أن .تفهم ذلك، وتتركك وشأنك |
Beni öldürmeyi başarırsan, Valentina'yı bırakacağını söyledi, değil mi? | Open Subtitles | إن استطعتَ قتلي، فسيطلق سراح (فالنتينا)، صح؟ |
Baton Rouge'dan genç, yakışıklı bir adam malum yerimin ona bir günde tamı tamına iki dolar kazandırabileceğini ayrıca bana paranın %30'unu seve seve bırakacağını söyledi. | Open Subtitles | شابٌّ لطيف من مدينة (باتون روج) قال أنّ فرجي يمكنه أن يجني له دولارين باليوم. وسيكون سعيدًا جدًّا بإعطائي 30% من الأرباح. |