Bu eşyaları evde bıraktıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق انهم تركوا كل هذه الأغراض في البيت. |
Bunu bıraktıklarına inanamıyorum. Bu şey ciddi pahalı yani. | Open Subtitles | لا استطيع أن أصدق انهم تركوا هذه الاشياء المكلفة |
Oğlumu serbest bıraktıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق بأنهم تركوا إبني يخرج |
Yakaladıklarında 100 bin doları sende bıraktıklarına inanmam mı gerekiyor? | Open Subtitles | أوَيفترض أن أصدّق أنهم تركوك تلوذ بـ 100 ألف دولار عندما قبضوا عليكَ؟ |
Yakaladıklarında 100 bin doları sende bıraktıklarına inanmam mı gerekiyor? | Open Subtitles | أوَيفترض أن أصدّق أنهم تركوك تلوذ بـ 100 ألف دولار عندما قبضوا عليكَ؟ |
Bu kadar leziz bir şeyi bıraktıklarına göre bu gemide çok korkunç bir şey vardı herhalde. | Open Subtitles | حسنا، لابد أن ما يوجد على السفينة مخيف جذا لأنهم تركوا هذا الطعام اللذيذ... |
Tüm bunları bıraktıklarına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنهم تركوا كلّ هذا |
Ölümün sağ bıraktıklarına teselli vermek için de elbet. | Open Subtitles | وإراحة من تركوا في صحوة الموت. |
Arkalarında bir yumurta bıraktıklarına inanıyoruz. | Open Subtitles | اعتقدنا انهم تركوا بيضا خلفهم . |
Bize ne bıraktıklarına bir bak. | Open Subtitles | وانظر ماذا تركوا لنا |
- Geride bir iz bıraktıklarına bahse girerim. | Open Subtitles | أراهنُ أنهم تركوا أثراً |