Bağışlayıcılık adına sana bu kabustan kurtulmanı sağlayacak bir çare sunabilirim. | Open Subtitles | وبمناسبة المسامحة.. ربما لدي طريقة لأساعدك حتى تخرجين من هذا الكابوس |
Koca bir yılı bir rehabilitasyonda Bağışlayıcılık koklayarak, kenevirden yapılmış yatakta yatarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيت سنة كاملة في"أشرام" أتعلم المسامحة و أنام على سرير من القنب |
Bağışlayıcılık, temiz bir kalpten doğar ve koşullara göre şekillenmez yoksa hiç var olamaz. | Open Subtitles | المسامحة تأتي من قلب مفتوح... وتأتي مع شروط... أو لا تأتي على الإطلاق. |
Kuran'ı okuyun... ve görün... ne kadar çok ayet merhamet ve Bağışlayıcılık hakkında. | Open Subtitles | إقرأوا القرآن أقرأوا كثير من الآيات تتحدث عن الرحمة و المغفرة |
İstersen her zaman Bağışlayıcılık vardır. | Open Subtitles | هناك دائما المغفرة إذا قمت بطلبها |
Ben yalnızca seni Tanrı'nın Bağışlayıcılık yolunu bulman için güden bir çobanım. | Open Subtitles | أنا راع تم إرسالي لأساعدك في العثور على مسار نحو غفران القدير |
Kastom kabilelerini bir araya getirmenin... tek yolunun Bağışlayıcılık olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تخبرنا بأن التسامح هو الطريقة الوحيدة لجمع شمل أبناء حضارتنا |
Bağışlayıcılık kadınların erdemidir. Benim öyle bir kabiliyetim yok. | Open Subtitles | -المسامحة فضيلة النساء، وإنّي لست قادرًا على المسامحة . |
Ama Bağışlayıcılık ve merhametten bahsediyor. | Open Subtitles | لكنها تتحدث عن الرحمة و المغفرة |
Bağışlayıcılık... | Open Subtitles | المغفرة |
Kendimize ve başkalarına kayıtsız şartsız Bağışlayıcılık. | Open Subtitles | غفران تام لأنفسنا, ولغيرنا |
Anahtar: Bağışlayıcılık. Eyleme ben şahidim. | TED | مفتاحي، هو التسامح. |
- Bağışlayıcılık muazzamdır. | Open Subtitles | التسامح بشكل كبير |
- Bağışlayıcılık. | Open Subtitles | التسامح |