Anneleri, çocuklar büyürken bağımlılıkla cebelleşiyordu. | TED | كانت أمهما تعاني من الإدمان بينما كان الولدان يكبران. |
Şimdi, kimyasal kancalar hikayesine inanıyorsanız, bu kesinlikle mantıklı değil ama Prof. Alexander, bağımlılıkla ilgili farklı bir hikaye olabileceğini düşünmeye başladı. | TED | الآن إن كنتم تؤمنون بقصة العناصرالكيميائية، هذا لا معنى له مطلقًا، لكن الأستاذ ألكسندر بدأ يعتقد أن هناك قصة مختلفة حول الإدمان. |
Filmde cesur bir kadının bağımlılıkla mücadelesi anlatılacak. | Open Subtitles | سوف تركز على صراع إمرأة شابة شجاعة مع الإدمان وبمناسبة الإدمان |
Bir taraftan bağımlılıkla ilgili çalışmalarım devam ediyor. | Open Subtitles | في الوقت الحالي ، سأستمر في دراسات الإدمان |
Fark ettiğim ve beni deli eden gerçek ise, bağımlılıkla ilgili bildiğimizi sandığımız hemen her şeyin yanlış olduğuydu. Eğer bağımlılıkla ilgili yeni kanıtları kavramaya başlarsak, bence uyuşturucu politikalarımızdan çok daha fazlasını değiştirmek gerek. | TED | والشيء الذي أدركته وفاجأني كثيرًا هو أن كل ما نعرفه تقريبًا عن الإدمان ليس صحيحًا. وإذا بدأنا باستيعاب المفهوم الجديد للإدمان، أعتقد أننا عندها سنقوم بتغير ما هو أكثر بكثير من سياستنا تجاه المخدرات. |
Hepimiz bağımlılıkla olan mücadelemize karşı huzuru paylaşarak buluyoruz. | Open Subtitles | جميعنا... نبحث عن الإغاثة في تبادل... نضالنا اليومي مع الإدمان |
bağımlılıkla hayata devam edilebilir mi ? | Open Subtitles | هل بوسع الإدمان أن يحظ بحيّاة مُستقلّة؟ |
Gerçekte, uyuşturucuyla olan savaş, eğer uyuşturucunun kaynağını keserseniz, bağımlılıkla başa çıkabileceğiniz fikri üzerinedir. | Open Subtitles | هناك أسطورة عامة وهي أن المخدرات تسبب الإدمان بذاتها وفي الحقيقة، الحرب على المخدرات تستند على الفكرة القائلة بأنه إذا مَنَعْت مصدر |
Sürekli bağımlılıkla ve işsizlikle uğraşıyordu. | Open Subtitles | لديه معارك مع الإدمان والبطالة |
Hayır ama ben bir bağımlılıkla mücadele edip detoksta değilim. | Open Subtitles | - لا ، لكنني لست في قسم " إزلة السموم " للتخلص من الإدمان . |
DeBrie, dinle. Kimimiz bağımlılıkla mücadele ediyor. | Open Subtitles | ديبري)، إنظري، بعض الناس) يعانون مع الإدمان |
bağımlılıkla ilgili sorunlarımı ön görmüştü. | Open Subtitles | لقد تنبأت صراعي مع الإدمان. |
Bence Drummond oldukça iyi. Benim bağımlılıkla olan boğuşmamı ön görmüştü. | Open Subtitles | أعتقدت بأن (دروموند) جيدة. توقعت كفاحي مع الإدمان. |
Tüm bağımlılıkla mücadele programlarının dediği şey doğru. | Open Subtitles | مع كل برامج الإدمان قل إنه صحيح... |
Geçmişte bağımlılıkla mücadele etmişti. | Open Subtitles | لقد عانى من الإدمان في السابق |
bağımlılıkla savaşarak. | Open Subtitles | -عبر مكافحة الإدمان |
bağımlılıkla savaşmalıyız. | Open Subtitles | -نحتاج إلى محاربة الإدمان |