"bağımlının" - ترجمة من تركي إلى عربي

• المدمن
• مدمن
• مُدمن

bağımlının toza ilgisi azalıyor ve bağımlı bağımlı olmaktan çıkıyor.
البودرة تصبح غير ذي صلة للمدمن و المدمن حينها يتوقف عن ادمانه

Bu bir bağımlının ilk kabullenişinde olur.
وذلك عندما يشعر المدمن بالرضى لأوّل مرّة

bağımlının evi diye tipik bir ev olduğunu sanmıyorum.
لا أعتقد بأن هنالك مرجعية ثقافية خاصة بمنزل المدمن

Arkadaki iğnelerin bolluğu bir bağımlının yaklaşık beş gün burada kamp kurduğunu gösteriyor.
وفرة الإبر بالمؤخرة هنا يقترح أن مدمن كان يُخيم هنا لحوالى 5 أيام

Her hafta kaç tane bağımlının beyinleri erimiş şekilde, acil servise geldiğini biliyor musun?
أتدري كم مدمن مخدّرات يأتي للطوارىء كلّ أسبوع وعقله في حالة مزرية؟

Eğer bağımlının biri, elinde sağlam bir anlaşma olduğunu söyleyerek gelirse gevezelik etmesine fırsat vermeden onu öldürecek kadar akıllıyımdır.
هذا يعني في حالة جاء إليّ فاشل مُدمن على المخدرات, بصفقة يجب ان أكون ذكي بما فيه الكفاية كي اقتله, قبل أن يُثرثر بالآمر

Burada, perhizden kastımız bağımlının hayatından cinselliği tamamen çıkarmak değil, sadece, moral bozukluğuna yol açan aşırı cinsel faaliyetlerden uzak durmaktır.
في جمعيتنا , نحن نعرف الحد من الرغبات الجنسية ليس بالغاءه كعنصر مهم في حياة المدمن على الجنس ولكن فقط الغاء السلوك الجنسي القهري الموجود عنده

Bir bağımlının nerede olabileceğini iyi bilirim.
علمت أني سأجد المدمن حيث توجد الإبر

Bazen, bağımlının en dibe vurması gerekir.
أحياناً ... يجب ان يصل المدمن الى الحضيض

bağımlının beynini tetikleyecek imgeler.
صورة سريعة لتحريك دماغ المدمن.

Lanet olası bağımlının her zaman koca bir ağzı olmuştur.
لطالما كان لديه فمٌ كبير ذاك المدمن

Bir bağımlının aptallığını asla hafife alma.
لا تستهين بغباء المدمن

Vücudunuzdaki herhangi bir kasa vurabilirsiniz. Akıllı bir bağımlının seçeceği türden bir uyuşturucu.
إنه إختيار المدمن الذكيّ

Dükkâna girdiler ve öldürdüler. bağımlının tekidir herhâlde.
تعرّض للسرقة من قبل مدمن مخدّرات على الأرجح.

bağımlının teki Ted Utley'in evine girmiş, o da ateş etmiş.
مدمن مخدرات اقتحم منزل اوتلي لذا اوتلي أطلق النار عليه

Her bağımlının bir noktada senin dediğini dediğini biliyorsun.
كما تعلمين، كل مدمن قال هذا الكلام الذى تقولينه الآن

İyileşmiş bir bağımlının diğerini hapiste çürümeye göndermesini olası bulmuyorum.
لا أعتقد أن مدمن متعاف قد يرسل روح مضطربة للتعفن في السجن

Bir bağımlının alışkanlığını besleyecek bir doktora mı benziyorum?
هل أبدو لكِ كنوع الأطباء الذي قد يُغذي مدمن مخدرات؟

Sen de leş gibi zeminde ölmeyi bekleyen zavallı bağımlının tekiydin.
وأنت كنت مدمن مخدرات قذر تموت على الفراش

Babam öldü ve dünyaya göre Doğu Nehri'ne vuran bir başka bağımlının tekiydi sadece.
رحلَ والدي وفي نظر العالم لم يكُن سوى مُدمن آخر وُجدت جثته تطفو في النهر الشرقي

Uzun zaman sonra eroin kullanan bağımlının kullandıktan sonra ölmesi gibi.
مثل مُدمن الهيروين الذي الذي يُغشى عليه مِن جرعة تلك الجُرعه التى تقتله