Bağırdığını duydum. Hâlâ duyuyorum! | Open Subtitles | لقد سمعتكِ تصرخين ولا زلتُ أسمعكِ تصرخين |
- Jill'e Bağırdığını duydum. Kaçtı mı? | Open Subtitles | لقد سمعتكِ تصرخين على جيل هل هي هربت ؟ |
Fırtınanın olduğu gece "Seni seviyorum." diye Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | البارحة, بالإعصار "سمعتكِ تصرخين بـ" أحبك لكن عندما بدأت بقولها لكِ |
Dün gece yine tekrar tekrar Bağırdığını duydum. Sanırım gün geçtikçe kötüye gidiyor. | Open Subtitles | لقد سمعته يصرخ مراراً وتكراراً البارحة أعتقد أن وضعه ازداد سوءاً |
Evet, ben de Bağırdığını duydum. Çok kötü bağırıyordu. | Open Subtitles | نعم، سمعته يصرخ كان يبدو لئيماً بجد |
- Bilmiyorum. Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | -لم أكن أعلم، لقد سمعت الصراخ |
Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | إعتقد بأنّني سمعتك تصرخ. |
Nick. Nick. Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | "نيك" لقد سيمعتك تصيح |
Seni korkutmak istemedim. Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | لم أقصد أن أخيفكِ سمعتكِ تصرخين |
- Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتكِ تصرخين - ! |
Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | سمعتكِ تصرخين. |
Giderken ona Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعته يصرخ بوجهها وأنا أغادر. |
Sonra saat 12.03, Bağırdığını duydum... | Open Subtitles | في الساعة 12: 03 مساءً سمعته يصرخ |
- Bağırdığını duydum, sonra bütün mekânı... | Open Subtitles | سمعته يصرخ وفجر كل.. |
Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | سمعت الصراخ. |
Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | إعتقد بأنّني سمعتك تصرخ. |
Nick. Nick. Bağırdığını duydum. | Open Subtitles | "نيك" لقد سيمعتك تصيح |