Evine gitmiş, Wendy'ye bağırmış, bütçelerini aştığını söylemiş eşyalarını kırıp dökmüş. | Open Subtitles | أتى الى شقتها و صرخ عليها قال أنها تجاوزت الميزانية رما بعض الأشياء |
Sence o da böyle bağırmış mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنه صرخ ايضآ؟ هل يعجبك؟ |
Biliyorsunuz, Musa heykelini yaparken, sonunda çekicini alıp Hz. Musa'ya attığı söylenir -- aslında altında küçük bir çentik görülebilir -- ve şöyle demiş, yani bağırmış "Perché non parli? Neden konuşmuyorsun?" | TED | فكما تعرفون ، عندما نحت مايكل أنجلو تمثال موسى ، يقال أنه في النهاية أخذ المطرقة ، ورماها على التمثال -- وتستطيعون رؤية هناك قطعة صغيرة مفقودة في الأسفل -- عندها صرخ قائلاً ، " لماذا لا تتكلم ؟ " |
Çocuk avazı çıktığı kadar bağırmış. | Open Subtitles | الابن صرخ بها بأعلى صوته |
Lanet katil diye bağırmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ وأنه صرخ صرخة ميت |
Lanet katil diye bağırmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ وأنه صرخ صرخة ميت |
Onlara bağırmış olsa da. | Open Subtitles | على الرغم من انه صرخ عليهم. |
Bitirdiği zaman da "Eureka!" diye bağırmış. | Open Subtitles | عندما انتهى صرخ "فعلتها "! |
Ve bağırmış. | Open Subtitles | وقد صرخ |
Ve bağırmış. | Open Subtitles | وقد صرخ |