Havluyu yerde bıraktığım için bana bağırmıyor çok kötü bir şarkıcı olduğum için söylenmiyor. | Open Subtitles | انه لا يصيح علي لأني تركت منشفتي على الارض، او يشتكي بأنني مغني سيء. |
Paramı o yönetiyor ve toplum içinde 'göğüsler' diye bağırmıyor. | Open Subtitles | لأنه يستثمر أموالي ولا يصيح أثداء" في العلن" |
- Kimse bağırmıyor. | Open Subtitles | ـ لا احد يصيح ، الفودكا؟ |
Sence yanlış kişiye bağırmıyor musun? | Open Subtitles | أتظنين أنه ربما تصيحين بالشخص الخاطئ؟ |
Sence yanlış kişiye bağırmıyor musun? | Open Subtitles | أتظنين أنه ربما تصيحين بالشخص الخاطئ؟ |
- Şu an niye feryat figan bağırmıyor peki? | Open Subtitles | إذن لماذا لا يصرخ ؟ لا أعرف ذلك |
Senin karın hiç bağırmıyor mu sanki? | Open Subtitles | وماذا عنها ، هي لا تصرخ من وقت لآخر |
bağırmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يصيح. |
Kimseye 911 i araması için bağırmıyor. | Open Subtitles | إنّه لا يصرخ على أحدٍ للاتصال بالطوارئ. |
Birbirlerine kardeş gibi bağırıyorlar orası kesin. Bunu anlaman neden bu kadar zor? Sue'nun Jean adına bir kardeşi var ve ona hiç bağırmıyor. | Open Subtitles | فهم يصرخون على بعضهم كأخوة لدى (سو) اخت اسمها (جين) وهم لا يصرخان على بعضهما مما يجعلها الشخص الوحيد الذي لا تصرخ (سو) عليه |
Bana bağırmıyor. | Open Subtitles | لا تصرخ في وجهي. |