Irak'la savaşa girileceği belli olduğunda, Amerikan askerlerinin çok iyi korunacağını anladım ve ve işgali Bağdat'ın içinden izlemeye karar verdim. | TED | عندما باتت حرب العراق وشيكة، أدركت بأن القوات الأمريكية ستكون مغطاة بشكل جيد، لذا فقد قررت تغطية الغزو من داخل بغداد. |
efsaneviydi, Ta ki 2017'ye, Karar'ın cansız bedeni Bağdat'ın işlek caddesinde bulunana kadar. | TED | وبقي رائعًا، حتى يوليو عام 2017، عندما تم اكتشاف جثته بشارع مزدحم في بغداد. |
Bağdat'ın kapılarını ardına kadar açın! Bağdat'ın kapılarını ardına kadar açın! | Open Subtitles | إفتحوا أبواب بغداد على مصرعيها إفتحوا أبواب بغداد على مصرعيها |
Ama Bağdat'ın soylularından bilge bir adam... onları bir kehanetle rahatlattı. | Open Subtitles | لكن كان هناك حكيم من بين حكماء بغداد أخبرهم بنبوءة |
Bağdat'ın gelecekteki kraliçesi sırf sana eziyet etmek için neden görülme riskine girsin? | Open Subtitles | لماذا ملكة بغداد فى المستقبل تخاطر بتعذيبك ؟ |
Dostuma ihanet edip Bağdat'ın sizin ellerinize geçmesine yardım ettim. | Open Subtitles | لقد ضحيت بشرفي و خنت صديقي وساعدت في جعل بغداد تصبح تحت يديك |
Tek bir emrinizle Bağdat'ın en güzel kızları sizin olur. | Open Subtitles | ليس عليك غير أن تأمر وأجمل فتاة في بغداد ستكون لك |
Bağdat'ın elinde halihazırda aktif olan kimyasal ve biyolojik silah var, bu kesin. | Open Subtitles | إن بغداد لديها أسلحة بيولوجية و كيماوية نشطة حاليا ، هذا مؤكد |
Bağdat'ın hemen dışında mahkumların tutulduğu en önemli Amerikan tesisi | Open Subtitles | المنشأة الأولى و الأهم لدى الولايات المتحدة خارج بغداد |
Zincirlerde güzel bir kadın, Üç ceset Bağdat'ın altmış mil güneyinde. | Open Subtitles | امرأة جميلة في السلاسل، ثلاث جثث، ستين ميلا جنوب بغداد. |
Bağdat'ın kuzeyinde bir koalisyon üssünde iki patlayıcı araç kendini imha ederek sekiz Iraklı'nın ölümüne ve birçok yaralanmaya yol açtı. | TED | انفجرت عربتان انتحاريتان اسفرت عن قتل ثمانية عراقيين وعشرات الجرحي بالقرب من قاعدة التحالف شمالي بغداد ... |
Bağdat'ın kapılarını ardına kadar açın! | Open Subtitles | إفتحوا أبواب بغداد على مصرعيها |
Bağdat'ın her bir taşı intikam için... - ...ağlıyor. | Open Subtitles | كل حجر فى بغداد يصرخ طلبا للثأر |
- Oğlum, Bağdat'ın geleceği bu yolculuğa bağlı. | Open Subtitles | مستقبل بغداد يتوقف على هذه الرحلة |
Unutma, henüz Bağdat'ın kraliçesi değilim. | Open Subtitles | لقد نسيتي ، أنا لست ملكة بغداد بعد |
Bağdat'ın adamlarıyla nasıl baş edileceğini bilirim. | Open Subtitles | وأنا أعلم كيفية التعامل مع رجال بغداد |
Hizmet ettiğin kişi yakında Bağdat'ın kraliçesi olacak. | Open Subtitles | إن التي تخدمها ستكون قريبا ملكة بغداد |
Bağdat'ın ayak takımını kendisi için toplayacak! | Open Subtitles | وقال انه سيجمع حثالة بغداد تحت طاعته |
Bana sunacağınız her hediyenin üzerinde Bağdat'ın kanı olacak! | Open Subtitles | دم بغداد لا يضاهي أي هدية تقدمها لي |
Ne! İkiniz Bağdat'ın duvarlarını aşıp, Moğol ordularına karşı tek başına mı savaşacaksınız? | Open Subtitles | أنتم الاثنين ستقتحمون أسوار بغداد |