Yürü dersem, hayatın buna bağlıymış gibi hareket edeceksin. | Open Subtitles | اذا قلت: اذهب تحرك كأن حياتك تعتمد على ذلك. |
Gecenin yarısında kalkıp sanki hayatı buna bağlıymış gibi duvarı ellemesinin nedenini bilemeyiz. | Open Subtitles | من يعلم مالذي جعلها تستيقظ في الثالثة صباحا وجعلها تهيم على وجهها هنا وتبدأ في لمس الجدار كأن حياتها تعتمد عليه ؟ |
Ve hayatlarımız da buna bağlıymış gibi bu şeye sarıldık ama bu bizi öldürüyor. | Open Subtitles | ونحن نعتمد على هذه الشيء وكما ان حياتنا تعتمد عليه لكنه يقتلنا |
Fakat birini böyle sevmek, -sanki bütün varlığım onun da beni sevmesine bağlıymış gibi- benim ya da onun için pek de iyi değildi. | TED | لكن محبّة شخصٍ هكذا -- كما لو أنّ سعادتي بأكملها متوقفة على محبته المقابلة لي -- لم تكن مناسبة بالنسبة لي أو له. |
Elleri bağlıymış. İp filan bulundu mu? | Open Subtitles | يداها كانتا مقيدتان هل وجدوا حبل أو شىء ما ؟ |
Görünüşe göre, buradaki işim sizinle görüşmeme bağlıymış. | Open Subtitles | جليّاً أنّ وظيفتي هنا تعتمد على مقابلتي إيّاك. |
Hayatın buna bağlıymış gibi onu iyileştir, çünkü kesinlikle buna bağlı. | Open Subtitles | عالجها وكأن حياتك تعتمد عليها لأنها فعلاَ تعتمد |
Geri kalanınız kardeşininizin yanına diz çökün ve hayatınız bu duruma bağlıymış gibi dua edin. | Open Subtitles | فليجثوا بقيتكم على الأرض على مقربة من شقيقكم ولتصلوا كما لو أن حياتكم تعتمد على ما تؤمرون به |
Elini el freninden ayırma ve hayatin ona bağlıymış gibi çekmeye hazır ol çünkü hayatın ona bağlı. | Open Subtitles | ابقي يدك على مكبح الطواريء وكن مستعدا لجذبه كما لو ان حياتك تعتمد عليه لانها فعلا كذلك |
Hayatınız buna bağlıymış gibi uğraşın. | Open Subtitles | أدين المطلوب منكن، فإن حياتكن تعتمد على ذلك |
Hayatınız buna bağlıymış gibi uğraşın. | Open Subtitles | أدين المطلوب منكن، فإن حياتكن تعتمد على ذلك |
Hayatın buna bağlıymış gibi yap tatlım. | Open Subtitles | كما لو أن حياتك تعتمد على هذا يا حلوتي. بسرعة. |
Evet, yıllık baro sınavı kavgamızı yaptık sanki tüm hayatımız bu sınava bağlıymış gibi. | Open Subtitles | -نعم, المعركه السنويه بخصوص الفحص كأن الحياه تعتمد على ذلك |
Sanki hayatınız buna bağlıymış gibi davranmalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تقتنع به وكأن حياتك تعتمد عليه |
Sen de sanki hayatın ona bağlıymış gibi Polo oynuyorsun. | Open Subtitles | وأنت تلعب البولو كأن حياتك تعتمد عليها |
Hayatın buna bağlıymış gibi. | Open Subtitles | كما لو أن حياتكِ تعتمد على ذلك. |
Ona sanki hayatın ona bağlıymış gibi tutunuyordun. | Open Subtitles | كنت متمسكاً بها كأن حياتك تعتمد عليها |
Sanki hayatı ona bağlıymış gibiydi. | Open Subtitles | وكأنّ.. وكأن حياتها متوقفة على العزف. |
Hayatın buna bağlıymış gibi. | Open Subtitles | كما لو كانت حياتك متوقفة على ذلك |
Eleanor, sanki ellerin arkadan bağlıymış gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | إلينور" , وكلتا يداها مقيدتان خلف ظهرها" |
Bir buz kıracağıyla, yatakta... adamın elleri beyaz ipek bir eşarpla bağlıymış. | Open Subtitles | ... على الفراش بكسارة ثلج يديه كانتا مقيدتان بوشاح حريرى أبيض |