ويكيبيديا

    "bağlantısı olan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لديه صلات
        
    • له صلة
        
    • على صلة
        
    • التى لها صلة
        
    • الذين تواصلوا معه
        
    • من يرتبط
        
    • والمرتبط
        
    • لديه علاقات مع
        
    • له علاقات
        
    • لديه اتصال
        
    Restoranda çete bağlantısı olan bir garson var. Open Subtitles المطعم يُوظف نادل واحد لديه صلات بعصابة:
    Şu anda benimle ve ağabeyimle bağlantısı olan herkes tehlikede. Open Subtitles أي أحد له صلة بي أو بأخي معرض للخطر الآن
    Durumumuzla bağlantısı olan tek Jerry Danvers. O İşte. Open Subtitles جيري دانفرس الوحيد الذي على صلة بقضيتنا إنه هو
    Bu okulla bağlantısı olan insanlar öldürüldü. Open Subtitles والعديد من حالات القتل التى لها صلة بهذه المدرسة
    Öyleyse en azından kızı Dolores gibi bağlantısı olan ev sahiplerini toparlayayım. - Ne için? Open Subtitles إذًا دعني أسحب المضيفين الذين تواصلوا معه على الأقل، كابنته (دولوريس).
    Clark'a ve onunla bağlantısı olan herkese duyduğun bu aşırı ilgiden, vazgeçmenin vakti gelmedi mi? Open Subtitles أولا (لانا)، والآن (كارا)، ألا تعتقد أنه حان الوقت للتخلي عن هذا الإرتباط بـ(كلارك) وكل من يرتبط به؟
    Kara Pençeyle bağlantısı olan bir Başkanın yaklaşan davasında önemli görgü tanığıymış. Open Subtitles كان الشاهد الاساسي في المحاكمة القادمة لوزير متهم بالفساد والمرتبط بالمخلب الاسود
    Rejim'le bağlantısı olan bir Amerikalıya maddi destek sağlanmamız istendi. Open Subtitles طُلب منّا توفير دعم مادي لمواطن أمريكي لديه علاقات مع النظام
    Bulduklarımız bizi organize suçlarla bağlantısı olan bir kuru temizlemeciye götürdü. Open Subtitles لقد تتبّعناها لمحل للتنظيف الجاف الذي له علاقات بالجريمة المنظمة.
    İnternet bağlantısı olan herkes bu büyük derslere erişim sağlayarak, mükemmel üniversitelerden öğrenebilecek ve sonunda bir belge alabiliyorlar. TED أي شخص لديه اتصال لشبكة الانترنت والرغبة في التعلم يمكنه الانضمام إلى هذه الفصول الرائعة. من جامعات مرموقة والحصول على شهادة معتمدة عند اتمامها.
    Restoranda çete bağlantısı olan bir garson var. Open Subtitles المطعم يُوظف نادل واحد لديه صلات بعصابة:
    Teo ve A.L.C. ile doğrudan bağlantısı olan bir tek sensin. Open Subtitles أنك الوحيد من كان لديه صلات مباشرة بـ"تيو" و الـ"ايه.ال.سي"
    Alice Alquist'le bağlantısı olan bir Sergis Bauer vardı. Open Subtitles لقد كان هناك سيجس بوير وكان له صلة بأليس اليكويست
    Bu ülkeyle bağlantısı olan birinin bu işte parmağı olacağına inanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد أن أحداً من هذا البلد له صلة بهذا.
    Onu Yosik Khatami ile birlikte bulduk, bugünkü terörist olaylarla bağlantısı olan kişi. Open Subtitles لقد عثرنا عليه مع (يوسيك خاتمي) الرجل الذي له صلة بأحداث اليوم الإرهابية
    Stüdyodan gelen listeyi dördüncü New York kurbanı Pat Crews ile bağlantısı olan insanlarla karşılaştırdım. Open Subtitles قارنت القائمة محرك الأقراص من الاستوديو لأشخاص على صلة لرابع ضحية نيويورك، طواقم بات.
    Anti-Terör'ün de, Nathan'ın Oğulları ile bağlantısı olan gizli görevde bir ajanı varmış. Open Subtitles ومركز مكافحة الإرهاب لديه عميل متخفٍ على صلة بجماعة أبناء (نايثان)
    Bu okulla bağlantısı olan insanlar öldürüldü. Open Subtitles والعديد من حالات القتل التى لها صلة بهذه المدرسة
    Öyleyse en azından kızı Dolores gibi bağlantısı olan ev sahiplerini toparlayayım. Open Subtitles إذًا دعني أسحب المضيفين الذين تواصلوا معه على الأقل، كابنته (دولوريس).
    Onunla bağlantısı olan herkes öldü. Open Subtitles كل من يرتبط به قد مات
    Yarınki senato altkomitesine katılmadan önce, balkonumdan atılan ve evimde tutulan muhbirle muhtemelen bağlantısı olan adam tarafından taşınan diplomatik çanta hakkında yalancı şahitlik yapmadığımı... açıklamak zorunda kalacağım. Open Subtitles الحقيبة المفترض توصيلها بواسطة الرجل الذي دُفِع من شرفتي... والمرتبط بالمجرم الذي آويته في بيتي معاكساً للصواب,
    Biliyorum. Ama Seelies'lerle bağlantısı olan benim. Open Subtitles أنا أعرف ذلك ولكن أنا من لديه علاقات مع سيليس
    Ayrıca radikal Müslüman bir grupla uzaktan bağlantısı olan ve burada çalışan bir hademe var. Open Subtitles ولدينا أيضاً شخص مساعد يعمل هنا له علاقات بعيدة بمجموعة إسلامية متطرّفة
    Tor ve Bitcoin gibi teknolojilere yönelik devlet desteği kontrolden vazgeçmek demek, fakat aynı zamanda yazılımcı, çevirmen, internet bağlantısı olan herhangi birinin, Küba, İran ve Çin gibi ülkelerden kendi ürünlerini, yeteneklerini global piyasaya sunabilmeleri demektir. Daha da önemlisi, fikirlerini satmaları bizlere o ülkelerde neler yaşandığını gösterecektir. TED دعم الحكومة للتكنولوجيات مثل تور وبيتكوين يعني تخليها عن التحكم، ولكنه يعني أن مُطوري البرمجيات والمترجمين وأي شخص لديه اتصال بالإنترنت، في دول مثل كوبا وإيران والصين، يمكنهم بيع مهاراتهم ومنتجاتهم، في السوق العالمية، ولكن الأهم من ذلك بيع أفكارهم، يظهرون لنا ما يحدث في بلدانهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد