| Şimdi Shaw'un ClA ile bağlantısını kanıtlamak neredeyse imkansızlaşacak. | Open Subtitles | الآن سيكون شبه مستحيل إثبات صلة شو مع وكالة الاستخبارات المركزية |
| Aradığın kartel bağlantısını sonunda buldum. | Open Subtitles | صحيح. لقد وجدت صلة العصابة التي كنت تبحث عنها. |
| Bu Anson'la Card bağlantısını bulmamıza çok az kaldığını gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يُظهر اننا على بعد خطوات من ربط أنسون بكارد |
| Şimdi bu hücreler ve diğer çoğalıcılar arasındaki altuzay bağlantısını yeniden kurmalıyız. | Open Subtitles | و الآن يجب أن نعيد تأسيس رابط الفضاء الجزئي بين هذه الخلايا والمتبقين من المستنسخين |
| İkinci ve üçüncü kurbanın bağlantısını biliyoruz, peki Claire Westchester'ın olayı ne? | Open Subtitles | نعلم الصلة بين الضحيتين الثانية والثالثة ولكن كيف تكمل كلير وستشستر اللغز؟ |
| Eğer tabutta kimin olduğunu bulursak ve tanıdığımız kişilerden biriyle bağlantısını bulursak olayı çözeriz. | Open Subtitles | اذن, نحن سنكتشف من هناك و نربطه بشخص نحن نعرفه و هذا سيحل الامر كله |
| Bugünkü ana sayfa haberine göre sanırım Bay O'Connor'un Luthor Şirketi ile olan bağlantısını teyit etme umuduyla geldiniz buraya. | Open Subtitles | ومع النظر لسبق اليوم الصحفي أفترض أنك هنا على أمل أن يؤكد السيد أوكونور صلته بمؤسسة لوثر كورب |
| Aklına hiç, kendisinin bağlantısını örtmek için böyle yapmış olabileceği geliyor mu? | Open Subtitles | هل خطر لك فى أى وقت مضى أنه ربما يحاول إخفاء علاقته بالأمر عنك ؟ |
| bağlantısını sana e-postayla ya da kısa mesajla gönderebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إرسال الرابط إليك إلى بريدك الإلكتروني أو إرساله لك إلى هاتفك |
| Eğer işin içindeyse, bağlantısını bulamadık. | Open Subtitles | لو كان مُتورّطاً، فلا يُمكننا إيجاد أيّ صلة. |
| Tutulduğunuz mahzenle bağlantısını gösteren evraklar var. | Open Subtitles | كما لدينا مُذكرة قضائية تفيد بأنّه ذو صلة بالقبْو الذي كنتنْ به |
| neyin peşinde olduğunu ve senatörle bağlantısını bulacağım. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك، سأكتشف ما أنتِ بصدد فعله وكيف له صلة بالسيناتور |
| Eğer bu belgelerin ikisiyle olan bağlantısını kurarsak, polise gidebiliriz. | Open Subtitles | هكذا, إن استطعنا ربط هذه المستندات بكلاهما فسيكون هذا كاف لتقديمه للشرطه |
| - Bu cinayetlerin bağlantısını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفهم كيفية ربط عمليات القتل هذه حسناً |
| Bu Anson'la Card bağlantısını bulmamıza çok az kaldığını gösteriyor. | Open Subtitles | حسناً هذا يُظهر اننا على بعد خطوات من ربط أنسون بكارد |
| Polis El Kaide terör örgütüyle bağlantısını teyit etmediler. | Open Subtitles | لم تأكد الشرطة عن أن هناك رابط بين القاعده والمجموعات الإرهابية.. |
| Hayır, sıra ona gelmeden parti bağlantısını çıkarmıştın. | Open Subtitles | لا , أنت عطلت تلك الصلة في الإحتفال بالطفل قبل وصولنا لها |
| Aldığı yerin izini bulabilirsek bombayla daha doğrudan bağlantısını kurabiliriz. | Open Subtitles | اذا استطعنا تعقب من اى جاءت ربما نستطيع ان نربطه بالجريمة و الى التفجير اكثر |
| - Evet, Lambert, ev ile olan bağlantısını gizlemek için zahmete girmiş. | Open Subtitles | أجل,لامبارت خرج عن طوره لاخفاء صلته بالمكان |
| Olayla bağlantısını hâlâ bilmiyoruz. | Open Subtitles | مازلنا لا نعرف ما علاقته بهذا. |
| Suçların birbiriyle olan bağlantısını görememek, bağ körlüğü gibi. | Open Subtitles | الفشل في معرفة الرابط بين القضايا. جهل الرابط، |
| Eski meslektaşımız Bay Khasinau'yla olan bağlantısını açıkça ortaya koydu ve size söylediği yalanlar Briault'nun talihsiz ölümüne neden oldu. | Open Subtitles | اعترف بصلته مع كازانو وأعترف بالتلاعب الذى أدى بك الى قتل برياوليت |
| Black Bear'in müdürü mahkûmları transfer ediyor ve El Zuhari'yle bağlantısını kurduk. | Open Subtitles | أذاً امر السحن ينقل الرهائن وليس لدينا ارتباط إلى آل زهري. |
| Tek bildiğimiz şey K-1 9'un telsiz bağlantısını kestiği. | Open Subtitles | كل ما نعرف أنّ كيه-19 قد قطعت اتّصال الرّاديو |
| Bu Ali denen adamla bağlantısını bulmamızın sadece birkaç yolu var. | Open Subtitles | انه الامر الوحيد الذى يمكننا من خلاله حقيقة اتصاله بعلي |
| Henüz bir cinayetle bağlantısını kuramadım. | Open Subtitles | لم أستطع ربطها بطريقة مباشرة بمعناها بعد |
| Öncelikle ilgilenmemiz gereken burası ile diğer tarafın bağlantısını geri çevirmek. | Open Subtitles | همنا الأول هو محاولة عكس أي شيء يربط هذا المكان إلى العالم الآخر |
| Artık Ahmed'in bizimle olan bağlantısını bilen tek kişi sensin. | Open Subtitles | الآن الشخص الوحيد الذي يمكن أن يربطه بنا هي أنتِ |