Bahse girerim, bu sabah... ayakkabı bağcıklarını bağlarken... aklına gelen en son şey... günün sonunda, bugünün sonunda... aynı bağcıkların morg görevlisi tarafından çözülmesi... ihtimali olmuştur. | Open Subtitles | واراهن أن الشيء الأخير الذي كنت تفكّر به عندما كنت تربط أربطة حذائك هذا الصباح كان هناك فرصة |
Aborjin halkı şarkı sözlerinin höyük kaynaklarını birbirine bağlarken aynı zamanda altlarındaki jeolojiyi de yansıttığını bilemezdi. | Open Subtitles | ما لم يتمكن السكان الأصليون من معرفته أن كيف أمكن لأناشيدهم ، أن تربط بين ينبوع و آخر قد تزامنت مع الجيولوجيا في الأسفل |
Yunan tanrısı gibisin. Ayakkabı bağlarken bile bir kızı bir yıllığına doyurursun. | Open Subtitles | إنّك رجل رائع جداً، يمكنك أن تربط رباط حذائك وتحظى بفتاة ما لعاماً كاملاً، يا رجل |
Seni, bir genç kızı demiryolu raylarına bağlarken hayal ettim. | Open Subtitles | أنا أتخيلك تربطين فتاة صغيرة بسكة الحديد |
Bu adam sen bağcıklarını bağlarken kitaplarını tutmayı teklif edecek | Open Subtitles | ذلك الرجل سيعرض مسك كتبك بينما تربطين حذائك |
Ayakkabını bağlarken mi tutmamı istiyorsun? Hayır. Almanı istiyorum. | Open Subtitles | -أتريديني أن أمسكه بينما تربطين حذاؤكِ؟ |
Belki de şalını bağlarken kendini yaraladı. | Open Subtitles | ربما تكون قد جرحت نفسها وهي تربط شالها |