Böyle bir davada, olayla ilgisi olan ya da dolaylı da olsa ilgisi olan birinin başı büyük dertte demektir. | Open Subtitles | بمثل هذه القضيّة، أيّ شخص ذو صلة حتى بأبعد صلة، فإنّه في مأزق كبير |
- Onun başı büyük dertte. | Open Subtitles | -إنّه في مأزق كبير الآن |
Bu kızın başı büyük dertte! | Open Subtitles | تلك الفتاة في مأزق كبير! |
Kızın başı büyük dertte. | Open Subtitles | هذه الفتاة في ورطة كبيرة وربما تذهب للسجن |
Aynen ama başı büyük dertte. | Open Subtitles | نعم ولكني أعتقد أنه في ورطة كبيرة |
Visteon'ın arabasının başı büyük dertte! | Open Subtitles | السيارة فيستيــون في ورطة كبيرة |
- İkinizin de başı büyük dertte. | Open Subtitles | -أنتما في مأزق كبير . |
başı büyük dertte. | Open Subtitles | إنها في ورطة كبيرة. |
Bence başı büyük dertte. | Open Subtitles | أظن أنها في ورطة كبيرة |
Şirketinin başı büyük dertte. | Open Subtitles | -شركتك في ورطة كبيرة |
Arkadaşının, arkadaşının başı büyük dertte. | Open Subtitles | في ورطة كبيرة |