Doğal olarak başarı için gerekli olan şeylerden biri performans. | TED | ومن الواضح أن أحد الأشياء التي نحتاجها للنجاح هو الأداء |
Aslında bunu yapmak başarı için mutlak bir gerekliliktir. | TED | في الواقع، يعتبر هذا متطلباً أساسياً للنجاح. |
Sunumunu yaptığım şey herhangi bir girişimde başarı için plan... | Open Subtitles | تمهل لدقيقة واحدة, ما قدمته لكم كان مخطط لنجاح أي رجل أعمال. |
Senin için böylesine önemli bir dönüm noktasına geldiğinde, bu başarı için ödüllendirilirsin, kısacası, çuvalla para kazanırsın. | Open Subtitles | نحرص عندما تقوم بقفزة مهنية كهذه على أن تكافأ على إنجازك باختصار، سيُدفع لك بشكل جيد للغاية |
Benim sektörde, başarı için iyi giyinmen gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، عليك أن تتأنقي من أجل النجاح في منصبي |
Kırklı yaşlarda, başarı için. | Open Subtitles | .في الأربعينيات انت ترتدين لتحقيق النجاح |
"Her ne kadar kariyer yapmamızı sağlasa da" "bunu başarı için yapmıyoruz". | Open Subtitles | مع كونه قد يساعدنا على التقدم في مهنتنا فنحن لا نقوم به من اجل النجاح |
Maksimum kişisel başarı için mükemmel düzenlenmiş bir tarif. | Open Subtitles | هي وصفه محدد تماما للاشخاص الاعلى من الانجازات الشخصيه |
Öncelikle, kazanmak için kendi yolunuzu dikte edebilirsiniz ancak başarı için kendi yolunuzu dikte edemezsiniz. | TED | أولاً، قد تكون قادراً على تحديد طريقك للفوز، لكنك لن تستطيع تحديد طريقك للنجاح. |
Bir millet başarı için, bir insan gibi dahili reflekslerle donanmalıdır. | Open Subtitles | ألأمة ، كألفرد، يجب أن يكون لديها حافز داخلي للنجاح |
Aylardır bu görevin planları yapılıyor ve başarı için tek bir şansımız var. | Open Subtitles | لقد قضينا شهر كاملاً في التخطيط ولدينا فرصة واحدة، للنجاح بها |
Bunun hâlâ başarı için en doğru yol olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | مازلنا نظن بأن هذه أفضل فرصة لنا للنجاح. |
Sunumunu yaptığım şey herhangi bir girişimde başarı için plan... | Open Subtitles | تمهل لدقيقة واحدة, ما قدمته لكم كان مخطط لنجاح أي رجل أعمال. |
Ayrıca başarı için tüm kaçık kurnazlıkları. | Open Subtitles | وجميع الحيل اللازمة لنجاح ذلك |
Senin için böyle önemli bir dönüm noktasına geldiğinde, bu başarı için ödüllendirilmeni sağlıyoruz. Şimdi Popo, sana sorum açık... | Open Subtitles | نحرص عندما تقوم بقفزة مهنية كهذه على أن تكافأ على إنجازك لذا، سؤالي لك في غاية البساطة |
Lakin bunun iyi tarafı, arka planda sosyal beceri geliştirmek için çok zamanımızın olması. Kahve dükkânlarında, salonda ve telefonda. başarı için çok önemli bir sosyal beceri: Çevre yapma. | TED | ومع ذلك، الجانب الآخر لهذا، أننا قضينا وقتاً طريلاً في تطوير مهارة اجتماعية خلف الكواليس، في المقاهي، وغرف المعيشة، وعلى الهاتف، وهي مهارة اجتماعية مهمة جداً من أجل النجاح: التواصل الاجتماعي. |
başarı için çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد كافح بجد لتحقيق النجاح بلدي. |
Dolabımı boşaltayım, eve uçayım... ve başarı için üstümü değişeyim. | Open Subtitles | علي تنظيف خزانتي منزلي ... ولباسي من اجل النجاح |
Tüm zamanların en büyük bilimsel başarı için? Nitrotrinadium gibi bir şey yoktu | Open Subtitles | لاعظم الانجازات العلميه على مر العصور؟ لم يكن هناك شئ اسمه النيترو |