Bu poliçeler şirketin başarısına yön veren üst düzey kişileri kapsıyor. | Open Subtitles | هذه السياسات تغطي الموظفين رفيعي المستوى الذين يعُتَبرون أساس نجاح الشركة |
Tamam. Balıklarını beslemeyen bir çiftlik. Başarısını avcılarının başarısına göre ölçen bir çiftlik. | TED | حسناً , مزرعة لا تطعم أسماكها .. ومزرعة تقيس نجاحها .. على مدى نجاح مفترسي أسماكها |
Alternatif akımın başarısına rağmen, Westinghouse'un şirket kaynaklarının genişletilmesi konusunda aşırıya kaçışı şirketi bir takım maddi güçlükler ile karşı karşıya getirmişti. | Open Subtitles | علي الرغم من نجاح التيار المتردد كان ويستنجهاوس قد بالغ في توسيع اعمال شركته وصولا الي صعوبات ماليه حاده |
Tehlikeliden de öte... Planımızın tamamı bunun başarısına bağlı. | Open Subtitles | بل أكثر من خطرة، خطتنا بأكملها تعتمد على نجاحه |
Onun bu başarısına artık kızgın değilim. | Open Subtitles | ومع نجاحه انا لست غاضباً بعد الآن |
Görevin başarısına rağmen Albay Casey imtiyazlı konumunu kötüye kullandın. | Open Subtitles | على الرغم من نجاح المهمة، أيها العقيد كايسي لقد انتهكت موقعك و إذا كنت شخص آخر |
Bütün başarısına rağmen Chambers'ın kitabının yapamadığı şey evrimin nasıl gerçekleştiğine dair bir açıklama getirmekti. | Open Subtitles | فمع نجاح الكتاب.لم يقدم تفسيراً عن ميكانيكية التطور |
Doğanın en zorlu kurtuluş yöntemlerinden birinin başarısına tanık oluyorlar. | Open Subtitles | شاهدوا نجاح إحدى أعتى تقنيات النجاة في الطبيعة |
Bazı insanlar azınlık başarısına dayanamıyorlar. | Open Subtitles | كما تعرفون، بعض الناس يكرهون رؤية نجاح الأقلية |
Açık kalan dükkan bu ateşkesin başarısına bağlı | Open Subtitles | يبقى الدكان مفتوحاً على خلفية نجاح هذه الهدنة |
Yüzbaşım, bu görev tümüyle Valkyrie'nin başarısına bağlı değilmiydi? | Open Subtitles | النقيب، واستند هذا مهمة كله حول نجاح فالكيري ل. |
Sleepy Weasel'ın başarısı düşman radarı altında yapacağımız manevraların başarısına bağlıdır. | Open Subtitles | نجاح مهمة - سمور نائم - متعلق بقدرتنا على التحليق تحت رادار العدو |
Ziyaretinizin başarısına içelim. | Open Subtitles | دعنا نشرب لشرف نجاح زيارة سعادتك |
Bay Ryu daha iyi bir yere gitmesine ve oğlunun Seoul'deki başarısına kaldıralım. | Open Subtitles | (هذا نخب السيد (ريو لتنتقل روحه لمكان أفضل ونخب نجاح إبنه في سيئول |
Bu dünyanın kaderi bu görevin başarısına bağlı. | Open Subtitles | مصيرهذهالحرب.. يتوقف على نجاح هذه المهمّة ... |
başarısına bakarsak, işine oldukça önem veriyor. | Open Subtitles | بالحكم على نجاحه لقد سطع في عمله |
Onun bu başarısına artık kızgın değilim. | Open Subtitles | ومع نجاحه انا لست غاضباً بعد الآن |
Edebi başarısına rağmen, Poe kariyeri boyunca sefalet içinde yaşadı ve kişisel hayatı yazılarındaki gibi karanlıktı. | TED | لكن على الرغم من نجاحه الأدبي، عاش "بو" فقيرًا طول حياته المهنية، وكانت حياته الشخصية أغلب الوقت حالكةً حالُها حالَ كتاباته. |
Onun bu büyük başarısına karşın, bizim ordularımızda onu ve onun | Open Subtitles | نجاحها كان مذهلاً لكن جيوشنا تحتشد في بورت ليس |
Bu arada hızlı başarısına kadeh kaldıralım, yani... | Open Subtitles | حاليًا سنشرب الخمر نخبَ نجاحها السريع. |