ويكيبيديا

    "başarısız bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فاشلة
        
    • فاشلاً
        
    başarısız bir kaçış numarası sahnesi düzenlediğin için kendini pek zeki buluyor olmalısın. Open Subtitles لابدّ أنّكَ ظننتَ أنّكَ ذكيّ للغاية التحضير هكذا لجعلها تبدو محاولة هروب فاشلة
    Bağımsız bir cumhuriyet, muhtemelen başarısız bir devlettir. TED هذه جمهورية مستقلة وفي الغالب دولة فاشلة
    Eğer Afganistan'ı haberlerde izlerseniz, başarısız bir devlet olarak düşünebilirsiniz. TED و إن شاهدتم أفغانستان على الأخبار، ربما تعتقدون بأنها دولة فاشلة.
    Okulda sürekli tembel ve ilgisiz olduğu söylenen başarısız bir çocukken birden bire fırsat ve potansiyele sahip bir çocuğa dönüştüm. TED بعد أن كنت طفلاً فاشلاً في المدرسة، يُقَالُ له دائماً أنه كسول ولا ينتبه أصبحت فجأةً طفلاً ذا قدراتٍ وفرص.
    Orta sınıf bir fotoğrafçı ve başarısız bir barmen. Open Subtitles أنا مصور بسيط، أصبح ساقياً فاشلاً.
    29 Haziran 1973'te başarısız bir darbe girişimi oldu. Open Subtitles ثم وقعت محاولة فاشلة لأنقلاب عسكرى فى 29 يونيو 1973
    "başarısız bir aptal"ın zıttının "yüksekokul mezunu" mu olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقدين أن الذي يقابل"غبية فاشلة" هو "التخرج من كلية المجتمع"؟
    başarısız bir teşebbüs daha. "Lider" asla tehlikede olmadı. Open Subtitles محاولة فاشلة أخرى الفيورر ما كان مطلقاً في خطر
    Yine başarısız bir deneme. Führer hiç tehlikede olmadı. Open Subtitles محاولة فاشلة أخرى الفيورر ما كان مطلقاً في خطر
    Beyaz saraya olan başarısız bir yolculuk herkesin kalbini zayıflatabilirdi. Open Subtitles حسنا,جولة فاشلة في البيت الأبيض تسبب مساوئها لأي أحد
    Yemin ederim bu şehir başarısız bir organ naklinde olduğu gibi beni kabul etmemeye başladı. Open Subtitles أقسم ، هذه المدينة بدأت ترفضني، كأنني عملية زرع عضو فاشلة
    Eğer yanılmıyorsam bu, Adriana isimli Bordeaux'lu bir Fransızın başarısız bir tablo girişimiydi. Open Subtitles إذا لم أكن مخطأ هذه اللوحة هي محاولة فاشلة لتشخيص أدريانا حسب الدروس التي أخذت في تاريخ الفن
    başarısız bir deney haricinde burada benim için bir şey kalmadı. Open Subtitles لم يعد شئ باقي لي هنا في هذا البيت ما عدا تجربة فاشلة
    Süper askerler yaratmak için yapılan başarısız bir askeri deneyin parçası değil miydiniz? Open Subtitles ألم تكن جزء من تجربة عسكرية فاشلة لصنع جنود خارقين؟
    Gereksiz harcamalar, başarısız bir baskın önce ölü bir öncü ve şimdi de ölü bir muhbir. Open Subtitles أساليب ملتوية إغارات فاشلة أولاً موت زعيم عصابة والآن موت مخبر
    Ruh eşinle başarısız bir iletişime geçme girişiminden bahseden kanatsız bir periyle karşılaştım. Open Subtitles صادفت حوريّةً بلا أجنحة أخبرتني عن محاولة فاشلة لتجمعكِ مع توأم روحك
    Detaylar şu an tam netleşmese de polis, bir düzine evin yıkılmasının arkasında başarısız bir uyuşturucu baskınının olduğunu düşünüyor. Open Subtitles التفاصيل لا تزال مبهمة حاليًا، لكن يُعتقد أنها عملية مداهمة تجار مخدرات فاشلة مسؤولة عن إنهيار قرابة عشرة منازل.
    " Biliyorum ortadan kaybolduğum için, bana kızacaksın, ...ama başarısız bir maddesellikten kaçış çabası bu. Open Subtitles أعرف بأنكِ غاضبة مني لأنني اختفيت ولكنها كانت محاولة فاشلة للاختفاء مادياً فقط
    Artık başarısız bir restoranım var. Open Subtitles بما أنني أملك الآن مطعماً فاشلاً
    Artık başarısız bir restoranım var. Open Subtitles بما أنني أملك الآن مطعماً فاشلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد