Dahası Karanlık Lord onu elde etmeyi başaramamış. | Open Subtitles | ماذا بعد ذلك، سيد الظلام فشل في تحقيق ذلك |
Mukozal doku, Sam'e ait olduğunu söylüyor. Sam yatak odasında kendini öldürmeyi denemiş ama başaramamış mı? | Open Subtitles | سام حاول الانتحار في غرفة نوم كاري , ولكن قد فشل |
Bu silahla ateş etmeyi başaramamış. | Open Subtitles | هذا السلاح على الأغلب فشل فى إطلاق النار |
Muhalifler uçağı çalışmaz hale getirmeyi başaramamış. | Open Subtitles | فشل المنشقون فى تعطيل الطائرة نهائياً |
Evet, görünüşe göre o ve ekibi başkası tarafından kapılmış. Bankada bıraktıkları herif ne var ki başaramamış. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنه وفريقه فرّوا، لكن الرجل الذي بقي في المصرف لم ينجُ. |
Uzun saçların gölgesinde, onlara hayran olmayı başaramamış. - Güneşte çürüyor. - Oh, Yüce Tanrım! | Open Subtitles | لقد فشل في تقدير ظلال الظفائر الطويلة |
Uzun saçların gölgesinde, onlara hayran olmayı başaramamış. | Open Subtitles | لقد فشل في تقدير ظلال الظفائر الطويلة |
En son gelişmelere ayak uydurmayı başaramamış. | Open Subtitles | لقد فشل في اللحاق بالتطورات الحادثة. |
Görünüşe bakılırsa, Bay Overflow'un kendisi 2009'da oyunları aramış ama onları bulmayı başaramamış. | Open Subtitles | يظهر بأن السيد " أوفرفلو " فتش عن الألعاب بنفسه عام 2009 لكن فشل في العثور عليها |
Mesajı bildirmeyi başaramamış olsa gerek. | Open Subtitles | لابد انه فشل في تسليم الرسالة |
Çocuk başaramamış. | Open Subtitles | فشل الفتى بالامر |
Çocuk başaramamış. | Open Subtitles | فشل الفتى بالامر |
Doğru. Belli ki başaramamış. | Open Subtitles | من الواضح انه فشل |
Roger bir başı almayı başaramamış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | فشل (روجر) بأن يعدد المدراء الحاضرين. |
- Ama başaramamış mı? | Open Subtitles | -لكنه فشل ؟ |
Biri başarmış, diğeri başaramamış. | Open Subtitles | أحدهما نجى، والآخر لم ينجُ. |