Söyleyecek başka bir şeyim yok. Bir avukatla görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله أريد أن أتحدث إلى محام |
Giyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأرتديه |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لم يعد لديّ ما أقوله الآن. |
Sana söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | أنا حقا ليس لديّ ما أقوله |
Resmi suçlamada bulunmayacaksanız söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | إلا إذا كنت هنا لشحن لي مع شيء، ليس لدي أي شيء آخر أقوله. |
- Sana satacak başka bir şeyim yok demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ليس لدي ما أبيعه لك |
Bence gerekmiyor. Söylecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا أظن لا يوجد لدي شئ آخر أقوله لك |
Dediğim gibi söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بالفعل، ليس لديّ شيء آخر لأقوله. |
başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر |
Sana söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله |
başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر. |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأقوله. |
Ama yapacak başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لكن ليس لدي شيء آخر أفعله. |
Söyleyecek başka bir şeyim yok Sayın Yargıç. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر بعد حضرتك |
Diyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لم يعد لديّ ما أقوله. |
Size söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أقوله لكَ |
Sana söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ ما أقوله لك غير ذلك. |
Yapacak başka bir şeyim yok biliyorsun. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء آخر. |
Diyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء آخر لأقوله |
Ekleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي ما أضيفه |
Söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | . ليس لدي ما أقوله |
Bence gerekmiyor. Söylecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا أظن لا يوجد لدي شئ آخر أقوله لك |
Konuşacak başka bir şeyim yok ki. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء آخر أتحدث حياله |