ويكيبيديا

    "başka birisine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لشخص آخر
        
    Yani oyunumu başka birisine satabilecekmiş gibi hissetmiyorum. Open Subtitles أعني , لا أشعر بأنه يمكنني أن أبيع مسرحيتي لشخص آخر.
    Bayım, ben hayatımı başka birisine aşık... bir kadınla geçirmek zorundayım. Open Subtitles لكنهاعاشقة لشخص آخر وهو حظُّي السيئُ بإِنَّني لا أَستطيعُ حتى اتراجعْ عن هذا الزواجِ
    Bir ebeveyn figürü olarak onu başka birisine yollasaydım. Open Subtitles كما تعلمين, الرمزية الوالدية تمريرها لشخص آخر
    Eğer başka birisine yapması için para verirsem hâlâ ev yapımı hediye sayılır mı? Open Subtitles هل تُعتبر كهديّة مِن يدي إذا دفعت المال لشخص آخر لبِنائه؟
    Eğer yapmazsan, Bunu başka birisine satacağım. Open Subtitles إذا كنت لن تفعل ذلك، سوف بيع هذا لشخص آخر.
    Esasında sindirilmiş, evlilik eşitliği için savaşmış başka birisine bir şeyler yapmış ve yapmakta olan birini incitir. Open Subtitles شخص أُرعب في الواقع شخص كافح بشدة في حق المساواة بالزواج شخص فعل أشياء لشخص آخر
    Bedenimin içinde olduğumun farkındaydım, fakat diğer bir taraftan dışında olduğumunda, sanki yukarıdan bir yerden, başka birisine olanları izliyordum. TED كنت امتلك الوعي بأني داخل جسدي ، ولكن أيضا في نفس الوقت أني خارج جسدي ، في مكان آخر ، أشاهد من فوق كما لو كان كل هذا يحدث لشخص آخر.
    Amos başka birisine açtı. Ben ona bir parti verdim. Open Subtitles آموس فتحه لشخص آخر ، لقد أرسلته إلى حفل
    Bu ev de başka birisine satıldı. Open Subtitles وبيعت هذا البيت لشخص آخر
    - başka birisine ver. Open Subtitles ــ أعطها لشخص آخر
    başka birisine olmuş gibi. Open Subtitles وكأن ذلك حدث لشخص آخر
    Bu yüzden yaşamalıyım başka birisine bir hayat vermek için. Open Subtitles أن تعطي حياة لشخص آخر
    Kalbimi başka birisine verdim. Open Subtitles قلبي لشخص آخر و الآن
    Yüzüme karşı söyledi, Tommy, başka birisine de söylecektir. Open Subtitles (تحدثت إليّ، يا (تومي وستتحدث لشخص آخر
    (Gülüşmeler) Böylece, 40 dakikada, kar ve buzun içinde pasaportumu aldım ve havalimanına geri gittim. Bunu tam zamanında yapmayı başardım fakat koltuğumu başka birisine vermişlerdi ve uçağın arkasın sıkışmış, lavaboların bitişiğinde arkama yaslanamadığım bir koltukta 8 saatlik bir yolculuk yaptım. TED (ضحك) لذلك ركضت مسرعاً إلى المنزل في هذا الثلج والبرد، واسغرق الأمر 40 دقيقة لإحضاره والعودة بسرعة إلى المطار وصلت في الوقت المناسب ولكنهم قاموا بإعطاء مقعدي لشخص آخر بالتالي علقت في الجزء الخلفي من الطائرة قرب دورة المياه فى مقعد لا ينحنى نهائياً خلال رحلة تستغرق ثماني ساعات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد